© BRT

İmamoğlu soruşturmasında yeni gizli tanık ortaya çıktı, işin ucu AKP'ye uzanıyor

Yine bir ağaç ismiyle 'Sekoya' olarak kodlanan gizli tanık, İstanbul Kozyatağı'ndaki eski Carrefour arsasıyla ilgili suçlamalar yöneltti. Arsa ile ilgili anlaşma Ak Parti dönemi belediyesiyle yapılmış. Burada inşaat yapmak isteyen Gülaylar'ın patronu tutuklandı. İfadesi çok ilginç.

Cumhuriyet Halk Partisi’nin cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul’un seçilmiş belediye başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasına neden olan rüşvet ve yolsuzluk soruşturmasında bir yeni gizli tanık daha olduğu ortaya çıktı. Savcılık bu gizli tanığa da bir ağacın adını vermiş: Sekoya.

İşte bu yeni gizli tanık Sekoya’nın verdiği ifadelerin görece daha sessiz bir soruşturmaya konu olduğu son yapılan bir tutuklamayla ortaya çıktı. Savcılık, baskınlar ve gözaltı işlemleri yerine bu kez İstanbul’da Nişantaşı City’s alışveriş merkezinin ve Gülaylar Altın adlı şirketin sahiplerinden Mehmet İlhan Gülay’ı 6 Mayıs günü savcılığa ifade vermeye davet etti. İfade verip oradan ayrılacağını düşünen İlhan Gülay aynı gün tutuklandı ve hapse gönderildi.

Gülay’a yönelik suçlamalar ve onun verdiği ifade ise çok ilginç; çünkü Gülay, şirketinin İstanbul Kozyatağı’nda eski Carrefour marketin bulunduğu araziyi satın almış ve burada bir konut ve AVM projesi yapmak istemiş. İlk girişimlerini Ekrem İmamoğlu seçilmezden önce, Ak Partili Mevlüt Uysal’ın belediye başkanı olduğu dönemde yapmış, belediye ile bir protokol imzalamış, arazisinin önemli bölümünü belediyeye devretmiş. İmamoğlu geldikten sonra belediye biraz daha fazla pay istemiş, bu kez de inşaattan ciddi bir miktarı belediyeye bağışlamış. Buna rağmen hala inşaatı da yapabilmiş değil.

“Görüşmeler Mevlüt Uysal başkanlığında yapıldı”

İş insanı Mehmet İlhan Gülay 6 Mayısta savcılıkta verdiği ifadesinde Gülaylar Altın’ın yüzde 50 ortağı olduğunu söyleyerek, “Hakkımda verilen gizli tanık Sekoya’nın verdiği ifade tarafıma okundu. Ben Yakup Öner’i tanırım kendisiyle birkaç defa görüştüm. Fatih Özçelik, Kaan Sürmegöz, Adem Soytekin ve Fatih Keleş’i tanımıyorum. Süleyman Atik ise yanlış hatırlamıyorsam bir defa telefonda görüştüm. Elçin Karaoğlu’nu basından bilirim. Bahse geçen İstanbul Ataşehir ilçesi İçerenköy Mahallesi 1046 ada 200 parsel ve yan parselde bulunan araziyi 2018 yılında Bainbridge isimli holdingden satın aldım. Satın aldığımızda söz konusu arazide telkin işlemleri ile alakalı arazi içerisinde yapılmış metro çıkışı ve İspark İnşaatı ile ilgili İBB ile çok dava bulunmaktaydı. Biz o dönemde söz konusu araziye aldıktan sonra bu hususları o dönemdeki mevcut belediye yönetimi ile görüştük ve İBB Başkanı Mevlüt Uysal Başkanlığından ilgili Büyükşehir Belediyesi kurumlarıyla anlaşarak davalardan vazgeçme ve arazinin yaklaşık 60 dönümlük kısmını İBB’ye terk etme karşılığında bir protokol imzaladım. Ancak 2019 yılında yapılan seçimler neticesinde İBB yönetimi değişti. 2019 yılında şu an soy ismini hatırlamadığım İBB Genel Sekreteri Yavuz Bey arayarak bizimle irtibata geçti. Biz kendisiyle söz konusu protokolün yürürlüğe girmesi ve aradaki ihtilafların kalkması için çeşitli görüşmeler yaptık. Bu dönemde Yavuz Bey söz konusu hususu Yakup Öner’in takip edeceğini belirterek bizi kendisine yönlendirdi. Aradan geçen süreçte biz davalardan feragat ettik ve bu feragatımız karşılığında İBB Meclisi İmar ve Bayındırlık Kentsel Yenileme Komisyonu 12.01.2023 tarihli kararı ile söz konusu arazide emsal değiştirilmiştir. Ancak bu emsal 0,75’ten 1,5’e çıkarılmış olmasına karşın çevre ve komşu parsellerde emsal 2,07’dir. Ayrıca söz konusu karar alındığı dönemde şu an tam tarihi hatırlayamıyorum bu araziye yapılacak inşaattan 4-5 bin metrekare kapalı alan inşaat bitiminde belediyeye terk edilmek üzere ek bir protokol ile imzalandı. Söz konusu parseller toplamda 228 bin metrekare iken yaklaşık 60 bin metrekare belediyeye terk ettik. Ayrıca o dönemki Ak Parti grup başkanvekili olan Tevfik Göksu’nun ricası üzerine söz konusu parsel ve kendi arazimiz içerisinde bir cami inşaatı yapmayı anlaşmaya koyduk. Bu husus plan notuna da eklenmiştir” şeklinde konuştu.

Bahse geçen görüşmeleri ve süreci kendisinin takip ettiğini söyleyen Mehmet İlhan Gülay, “Şirket ortağımız İhsan Gülay’ın yaşı ve hastalığı nedeniyle bilgisi haricinde herhangi bir dahili bulunmamaktadır. Ben gizli tanığın ifadesinde geçen rüşvet iddiasını kesinlikle kabul etmiyorum. Çünkü bahse geçen araziye ilişkin şu an herhangi bir imar izni de alabilmiş değiliz. Kaldı ki çevre parseller ile aramızda bizim aleyhimize olacak şekilde emsal farkı vardır. Yine emsal artışına izin veren komisyon kararında başkan olarak ismi bulunan Adnan Zeki Bostan şu an AK Parti İBB Grup Başkanvekili; Mehmet Yiğit, Sultangazi Belediye Başkan Yardımcısıdır. Bu şahısların Ekrem İmamoğlu suç örgütü ile bir arada olmaları mümkün değildir. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum” dedi.

İkinci kez ifade verdi

Gülay tutuklanıp cezaevine konduktan sonra savcılığa başvurarak ikinci kez ifade vermek istediğini söyledi. Bu, genellikle şüphelilerin etkin pişmanlıktan yararlanmak istemesi anlamına gelen bir talep. Savcılık bunun üzerine Gülay’ı cezaevinden getirtti ve yeniden ifadesini aldı. Gülay ikinci ifadesinde belediyeyi suçlar tarzda konuşsa da savcılık açısından çok da işe yarar bir şey söylemedi, çünkü işin özü aynen duruyordu.

6 Mayıs’ta verdiği savcılık ve Sulh Ceza Hakimliği ifadelerinde sorulan konuların eski olması nedeniyle hatırlayamadığını ve eksik verdiği bilgileri tamamlamak istediğini söyleyen Gülay bu ikinci ifadesinde, “İstanbul İli Ataşehir İlçesi İçerenköy Mahallesi 1046 ada 200 parselde kayıtlı taşınmaz 2018 yılında ortağı olduğum şirket tarafından Bainbridge Holding A.Ş.’nden satın alınmıştır. Bizler ilgili taşınmazı devraldığımız tarihte Bainbridge Holding A.Ş. ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi arasında ilgili taşınmazın imar planına ilişkin halihazırda devam eden davalar bulunmaktaydı. Bu davalarda geçmiş tarihli imar planının hukuka aykırı olduğu yönünde karar verilmiş, ancak kararlar henüz kesinleşmemişti. Taşınmazı devraldıktan sonra o dönemki İstanbul Büyükşehir Belediyesi yetkilileri ile dava süreçleri ve bundan sonraki planlama süreçleri hakkında bir kısım görüşmeler yürütmüştüm. Bu görüşmeler neticesinde o dönem İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olan Mevlüt Uysal’ın da başkanlığında mevcut davalardan feragat edilmesi ve arsanın yaklaşık 60 dönümlük kısmının kamuya terk edilmesi konusunda İBB ile aramızda bir protokol imzalanmıştır” dedi.

Yakup Öner’i İmamoğlu adres gösterdi

Bu protokolün ardından 2019 yılında yapılan yerel seçimlerde İBB yönetiminin değişerek Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğunu anlatan Mehmet İlhan Gülay, “Ekrem İmamoğlu’nın belediye başkanı olmasının üzerine şirketimizce belediye ile bu konuda herhangi bir iletişime geçilmemişken bu kez o dönem İBB Genel Sekreteri olan Yavuz Erkut şirketimizi arayarak bizimle görüşmek istemiştir. Bunun üzerine Yavuz Erkut ile mevcut protokolün yürürlüğü ve ihtilafların çözümlenerek yasal haklarımıza uygun imar planlarının bir an önce yapılması için görüşülmüştür. O görüşmeler sırasında Yavuz Erkut, Ekrem İmamoğlu’nun talimatı ile bundan sonra görüşmeleri Yakup Öner’in takip edeceğini belirterek beni Yakup Öner ile irtibatlandırmıştır. Benim Yakup Öner ile tanışıklığım buna dayanmaktadır; daha öncesinde kendisini tanımazdım. Yakup Öner ile yapılan görüşmelerde bizden daha önceki dönemde akdedilen protokolde yer almayan ek menfaatler talep edilmiştir. Yapılan görüşmeler sırasında yasal hakkımızı alabilmek, mahkeme kararları ile sabit olan imar haklarımıza kavuşabilmek için bizden bahsi geçen taşınmazda inşa edilecek toplamda 5 bin 400 metrekarenin de verilmesi talep edilmiştir. Bu taleplerin karşılanmaması durumunda İBB tarafından zorluk çıkarılacağından ve yasal haklarımıza kavuşamayacağımızdan korktuğumuz için talepleri kabul ettik. Ancak talepleri kabul ederken ilgili bağışların sadece kamu menfaatine olacak şekilde İBB lehine olabileceğini belirttik.” diye konuştu.

İBB engeller diye korktum

Bu görüşmelerin ardından İBB ile aralarında yeni bir protokol imzalandığını söyleyen Gülay, “24 Kasım 2023 tarihli bu protokol ile bahsi geçen taşınmazda inşa edilecek yapılar üzerinde 400 metrekare ticari birim 5 bin metrekare konut birimi olmak üzere toplamda 5 bin 400 metrekarenin İBB’ye bağışlanması konusunda anlaşıldı. Bu anlaşma gereğince inşaat yapılarak toplam 5 bin 400 metrekarelik bağımsız bölüm İBB’ye devredilinceye kadar mevcudiyetini korumak üzere taşınmazın 3 bin 590 metrekarelik kısmı üzerinde İBB lehine intifa hakkı tesis edildi. Bu intifa hakkı da tapuya şerh verilmiştir. Bu protokolün akdedilmesinden sonra İBB Meclisi İmar ve Bayındırlık Kentsel Yenileme Komisyonu 12 Ocak 2023 tarihli kararı ile bahsi geçen taşınmazda 0,75 olan emsal 1,5 olarak değiştirilmiştir. Bu işlem ile şirketimize veya şahsıma herhangi bir haksız menfaat sağlanmamıştır. Keza İBB bu işlem ile mahkeme kararları gereğince yasal olarak çok daha önce yapması gereken işlemi çok uzun süreler sonra yapmıştır.” dedi.

İBB’nin söz konusu taşınmaza 1,5 emsal verirken komşu parsellerde emsalin 2.07 olduğunu söyleyen Gülay, bu durumda da haksız bir menfaat sağlanmadığını, aksine mağdur olduğunu iddia etti. Mehmet İlhan Gülay, “Yapılan işlemler ile biz yasal ve mahkeme kararına göre hakkımız olan emsal artışını alabilmek için 5 bin 400 metrekare daha bağış yapmak zorunda bırakıldık. Bu kapsamda protokol gereğince sadece 3 bin 590 metrekareye ilişkin intifa hakkı tesis edilmiştir. Taşınmaz üzerinde henüz tamamlanmış bir inşaat bulunmadığından İBB’ye henüz bir tapu devri yapılmamıştır. İlgili taşınmazların İBB’ye devredilmesi sonrasında bu taşınmazları kimlere devredeceklerini ya da nasıl kullanacaklarını bilmiyorum. Ben veya şirketim kimseye şahsi menfaat sağlamadık. Yukarıda anlattığım taleplere ek olarak bir de o dönem grup başkan vekili olan Tevfik Göksu tarafından İBB’ye terk edilen 60 dönümlük taşınmaz üzerine bir de Cami inşa etmemiz talep edilmiştir. Bu ek talepleri de kabul ettik. Ayrıca ilgili alanda inşası devam eden metro durağının da terk ettiğimiz arazi üzerinde olduğunu bilmekteyiz.” ifadelerini kullandı.

Kamu menfaati sağladım, mağdurum

Talepleri mecburen kabul ettiğini söyleyen Mehmet İlhan Gülay, “Tarafımıza iletilen taleplerin kabul edilmemesi ve 5 bin 400 metrekarenin İBB’ye bağışlanmaması durumunda bize zorluk çıkaracaklarını biliyordum. Bu nedenle ilgili protokolü imzaladık. Belediye elindeki imkanları ve gücü kullanarak bizleri bu bağışa zorlamıştır. Bu protokol imzalanan kadar yasal olarak yapması gereken imar planlarının yapımını çok uzun süreler sürüncemede bırakmıştır. Birçok yatırım yaparak ve borca girerek edindiğimiz taşınmazdan yasal hakkımıza uygun olarak yararlanabilmek için bu protokolü imzalamak zorunda bırakıldık. Ben ve şirketimiz mağdur konumundayız. Bahsi geçen taleplerin tamamı Yavuz Erkut’un Ekrem İmamoğlu’nun talimatı ile bizleri yönlendirdiği Yakup Öner tarafından iletildi. Anlattıklarım dışında İBB ile herhangi bir ilişkimiz bulunmamaktadır. Halihazırda ülkesine ve milletine fayda sağlamak amacıyla her gün mesai sarf eden bir iş insanıyım. İBB’nin bu eylemleri beni de mağdur etmiştir. Tüm bu hususların dikkate alınmasını ve serbest bırakılmayı talep ediyorum” dedi.

Gülay verdiği ikinci ifadenin ardından cezaevine geri gönderildi.

Murat Gülibrahimoğlu’nun mal varlığına el kondu

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) odaklı ‘yolsuzluk’ soruşturmasında firari şüpheli Murat Gülibrahimoğlu’nun mal varlığına el kondu.

Soruşturmada Gülibrahimoğlu’nun sahibi olduğu Güney Cebeci Madencilik Sanayi Ticaret AŞ’ye, mal varlığına, kripto varlıklarına, ve banka hesaplarına el kondu.

Kararın şüphelinin malvarlığını devretmek veya satmak, banka hesaplarındaki ve bankaların bünyesinde bulunan kişisel kasalardaki para, altın gibi değerli eşyalarının kaçırılmasını önlemek gerekçesiyle alındığı belirtildi.

Kaynak: www.10haber.net

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER