© BRT

Nâzım Hikmet Dostluk Ödülü Gün Benderli'ye...

3 Haziran'da aramızdan ayrılışının 62. yıldönümünde andığımız dünyaca ünlü Türk şairi Nâzım Hikmet Dostluk Ödülü'nün Moskova'daki Nâzım Hikmet Vakfı tarafından Yazar Gün Benderli Tokay'a verildi. Benderli, sosyal medyada yaptığı paylaşımda, ödülü -kendi adına- torunu Jonas'ın aldığını duyurdu. Benderli'nin sosyal medya paylaşımı şöyle:

YAŞANMIŞLIKLAR
BİR ÖDÜL VE ÖTESİ
Duyanlar biliyor: Moskova’daki Nâzım Hikmet Vakfı'nın 2025 dostluk ödülü bu yıl bana verildi. Bu, büyük bir onur — şimdiye dek yaptığım çalışmaların bir taçlandırılması.
Çok isterdim, 2–3 Haziran etkinliklerine bizzat katılabilmeyi.
Ama yıllar, insana sınırlarını zorlamamayı öğretiyor. Ödülü almaya benim yerime torunum Jonás’ın gitmesine karar verdik.
Jonás’ın 2 Haziran etkinliğinde yaptığı İngilizce konuşmayı bir videoda gördüm ve dinledim. Ne var ki eskiler (!) bilir, bizim kuşağın İngilizce bilmediğini. O zamanın iletişim dili bugün İngilizce kadar yaygın olmasa da Fransızca idi. Konuşmanın Türkçesini ise ancak şimdi görebildim.
Bir büyükanne olarak hissettiklerimi anlatmak kolay değil — ama sanırım bu konuşma, hayatım boyunca aldığım en kıymetli ödüllerden biri oldu.
Sizlerle de paylaşmak istedim:
“İyi akşamlar, dobrı veçer,
Bu akşam burada bulunmak ve bu ödülü büyükannem Gün Benderli adına kabul etmek benim için büyük bir onur. Çoğu insan, böyle bir salonda durup büyükannesinin yaptığı olağanüstü şeylerden söz etme fırsatını bulamaz. Sadece bu bile benim için bir armağan gibi.
Büyükannem yalnızca yazarlığı, çevirmenliği ve tarihe tanıklığıyla değil, yaşam tarzıyla da ilham verici bir insan. 96 yaşında hâlâ öğrenmeye devam ediyor, hâlâ yazıyor, hâlâ dünyada olup bitenlerle bağ kuruyor.
Çocukken onun evinde çok zaman geçirdim. Bana çeşitli yemekler yapardı. Elbette herkes büyükannesinin güzel yemek yaptığını söyler — ama benim için o gerçekten dünyanın en iyi aşçısıydı.
Gastronomi’ye olan ilgim — ama ondan da önemlisi, fikirlere, kültürlere ve başka insanlara olan açıklığım — hepsi onun mutfağında başladı. Orada, anlattığı hikâyelerde ve yaşattığı atmosferde.
Bu ödül onun için çok değerli, ve onu tanıyan hepimiz için de öyle.
Bu akşam burada onu temsil etme fırsatını verdiği için Ali Bey’e ve Vakfa içtenlikle teşekkür ediyorum.
Konuşmamı Nâzım Hikmet’in birkaç dizesiyle bitirmek istiyorum. Bu dizeler, büyükannemin kitaplarından birine de ilham vermiştir. Ve — en azından benim yorumumla — iyi yaşanmış bir hayatın güzelliğini kutlar.
Lütfen Türkçem için beni mazur görün,
Su başında durmuşuz
Su serin, çınar ulu
Ben şiir yazıyorum
Kedi uyukluyor
Güneş sıcak
Çok şükür yaşıyoruz
Suyun şavkı vuruyor bize
Çınara, bana, kediye, güneşe
Bir de ömrümüze.”
Haziran 2025

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER