Trabzon'dan güncel haberler 'bir arada'

GÜNDEM

 

TRABZON’DA TÜRK-MACAR DOSTLUK MÜZESİ KURULUYOR

Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç’in öncülüğünde Kanuni Sultan Süleyman ve Macar Komutan Miklos Zrinyi’nin ortak tarihini anlatan müze hayata geçirilecek. 2026 yılında açılması planlanan müze, Türk-Macar dostluğunu kültürel bir köprüyle geleceğe taşıyacak.

Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, Macar Milli Müzesi Tarihçisi Dr. Robert Szvitek, Sergi Yönetmeni Akos Marosfalvi, İstanbul Macar Kültür Merkezi Müdürü Aron Sipos, Müdür Yardımcısı Gergo Kovacs ve Macaristan Trabzon Fahri Konsolosluğu Müdürü Çağla Çiçek’i makamında ağırladı. Ziyarette, Osmanlı Padişahı Kanuni Sultan Süleyman ile Zigetvar Kuşatması’nda hayatını kaybeden Macar Komutan Miklos Zrinyi’nin ortak tarihini ele alacak özel bir müze projesi masaya yatırıldı. Trabzon’daki “Kanuni Evi” bünyesinde hayata geçirilecek bu proje, Zigetvar üzerinden şekillenen Türk-Macar tarihsel bağlarını yeniden canlandırmayı ve iki ülke arasındaki dostluğu gelecek nesillere aktarmayı hedefliyor. Proje fikri Macaristan Büyükelçisi Viktor Matis tarafından sunuldu. Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç’in onayıyla resmi süreci başlatılan proje, Türkiye ile Macaristan arasında tarih, sanat ve kültür ekseninde güçlü bir köprü kurmayı amaçlıyor.

ZİGETVAR VE KANUNİ ORTAK TARİHİNİN ANLATILDIĞI MÜZE 2026’DA AÇILACAK

Macar heyet, Trabzon’daki Kanuni Evi’nde incelemelerde bulunarak müzenin tasarım, sergileme ve içerik planlamasına dair ön değerlendirmeler yapacak. Müzenin 2026 yılı Eylül ayında tamamlanarak ziyarete açılması planlanıyor. Proje, Zigetvar Kuşatması sırasında her iki liderin de aynı günlerde hayatını kaybetmiş olmasının sembolik anlamını merkeze alıyor. Osmanlı Padişahı Kanuni Sultan Süleyman ile Macar Komutan Miklos Zrinyi’nin ölümünün, savaş meydanında bile karşılıklı saygı ve insanlık duygularını yansıttığı vurgulanacak.

İKİ HALKIN TARİHSEL DOSTLUĞUNU GELECEĞE TAŞIYORUZ

Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, projenin iki ülke arasında kalıcı kültürel bağlar kuracağını belirterek şu ifadeleri kullandı: “Cihan padişahımız Kanuni Sultan Süleyman’ın doğduğu şehir Trabzon’da, Zigetvar’la olan tarihsel bağlarımızı yeniden canlandıran bu projeyi hayata geçirmek bizim için büyük bir gurur. Bu müze, yalnızca bir tarih anlatısı değil; Türk ve Macar halklarının yüzyıllardır süregelen dostluk hikayesinin bir simgesidir. Geçmişin mirasını geleceğe taşıyan bir kültür kapısı açıyoruz. Kanuni’nin Trabzon’dan doğan mirası, Macaristan’la buluşarak iki medeniyetin ortak belleğinde kalıcı bir yer edinecek.”

 Kaynak: TBB sitesi/ 13 Ekim 2025

BÖLGEDE SU ÜRÜNLERİ ÜRETİMİNE BÜYÜK TALEP

“Yerel Kalkınma Hamlesi Programı kapsamında su ürünleri üretimine büyük talep oldu”

TRABZON-Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı (DOKA) ile ulusal ve uluslararası paydaşları tarafından yürütülen, Mavi Ekonominin geliştirilmesinin amaçlandığı Blue Gates Projesinin faaliyetlerinden olan Black Sea – BlueTech Demo Days toplantısı Trabzon’da gerçekleştirildi. TTSO Başkanı Erkut Çelebi, Yerel Kalkınma Hamlesi Programı kapsamında Trabzon’da desteklenen öncelikli sektörler arasında yer alan su ürünleri üretimi ve işlemesine 2 ay gibi kısa bir başvuru süresinde bile 8 firmanın başvurduğunu söyledi.

Avrupa Birliği’nin Interreg Next Karadeniz Havzasında Sınır Ötesi İşbirliği Programı kapsamında desteklenen ve DOKA tarafından uygulanan Blue Gates projesi faaliyetlerinden olan Black Sea – BlueTech Demo Days toplantısının açılışına Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Erkut Çelebi, Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı (DOKA) Genel Sekreteri Kemal Akpınar, Dışişleri Bakanlığı AB Başkanlığı Mali İşbirliği ve Proje Uygulama Genel Müdür Yardımcısı Serdar Öztürk, su ürünleri sektörü temsilcileri, proje ortağı ülkelerden gelen akademisyenler ve diğer ilgililer katıldı.

ÇELEBİ: DENİZİN EKONOMİK YÖNÜNDEN EN SÜRDÜRÜLEBİLİR ŞEKİLDE YARARLANMALIYIZ

Trabzon TSO Başkanı Erkut Çelebi, toplantının açılış bölümünde yaptığı konuşmada, Trabzon’un kültürüyle, doğasıyla cazibesi yüksek olan bir şehir olduğunu ifade ederek, “Trabzon denince akla gelen ilk şeylerden biri de deniz. Mavi Ekonomi konusunda çalışmalarımız var. Şu anda dünya ulaşımı ve ticaretinin yüzde 80’i denizler vasıtasıyla sağlanıyor. Balık üretimi ve avcılığı zaten büyük bir ekonomi. Denizlerde şimdi de enerji üretimiyle ilgili önemli çalışmalar yapılıyor. Şu anda biraz maliyetli ama bu sorun çözülünce eminim ki dünyadaki fosil yakıtlara son verilecektir” dedi. Çelebi, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Türkiye Avrupa'nın en fazla su ürünleri üretimi yapan ikinci ülkesi. Trabzon da bu üretimde önemli bir paya sahip. Su ürünleri ihracatında 200 milyon dolara yaklaşmış durumdayız. Her projede olduğu gibi bu çalışmalarda da Trabzon’u tek düşünmüyoruz, bölgesel olarak düşünüyoruz. Artvin'den Samsun'a, belki Zonguldak'a kadar Türkiye üretiminin yüzde 90'ından fazlasını Karadeniz'de üretiyoruz. Norveç bu konuda çok iyi. Bu toplantıda da Norveç'ten gelen temsilciler var. Onların teknolojilerinden de faydalanacağız. Bu anlamda denizlerin potansiyeli çok yüksek. Tabi bunu yaparken de hiçbir zaman unutmayalım; denizleri kirletmemeliyiz. Kirletilen denizi tekrar eski haline dönüştürmek kazandığımızdan daha pahalıya mal olur. Denizler sadece balık üretimi için değil turizm için de çok önemli. Türkiye turizmde dünyada ilk sıralarda yer alan bir ülke ve bu potansiyelin büyük kısmı deniz turizmden sağlanıyor. 3 tarafı denizlerle çevrili bir ülke olarak denizin ekonomik taraflarından en iyi ve sürdürülebilir şekilde faydalanmalıyız.”

“KISA SÜREDE SU ÜRÜNLERİ ÜRETİMİYLE İLGİLİ 8 PROJE BAŞVURUSU OLDU”

Başkan Çelebi, Yerel Kalkınma Hamlesi kapsamında her ile 4 sektörde özel destekler verildiğini de hatırlatarak şunları söyledi:

“Trabzon’da da destek verilen 4 sektörün 3’e denizle alakalı. Özellikle su ürünleri üretimine ve işlenmesine çok ciddi destekler verildi. 2 aylık kısa başvuru süresinde bile 8 tane talep aldık. Türkiye'nin farklı noktalarındaki firmalar da Trabzon'a gelip yatırım için projelerini yaptılar, çalışmalara başladılar. İnşallah kısa zamanda da üretime geçecekler. Memleket olarak, bölge olarak balıkçılık aslında bizim işimiz. Norveçli misafirlerimiz de burada. Onlar elbette dünya bu konuda söz sahibi ülke. Ama neden Karadeniz'de bizim paydaşlarımız olan Bulgaristan, Romanya ve Ukrayna gibi ülkelerle hep beraber bir proje yapıp neden biz de Norveç gibi balıkçılığı geliştirmeyelim. Özellikle yeni gelişen teknolojik üretimlerde denizlerin daha az kirleneceğini düşünüyorum. Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası olarak sanayicilerimizin, yatırımcılarımızın yanındayız, her türlü yatırımda destek olmaya hazırız.”

AKPINAR: KARADENİZ'İN MAVİ GELECEĞİ İÇİN BİR ARAYA GELDİK

DOKA Genel Sekreteri Kemal Akpınar da toplantıda yaptığı konuşmada, “Karadeniz’in mavi geleceği için yenilikçi çözümlerle ve yeni teknolojilerle birbirine bağlanan bir ekosistemi görünür kılmak için bir araya gelmiş bulunuyoruz.  Bu salon, kıyılarımızdaki limanlardan laboratuvarlara, tersanelerden su ürünleri işletmelerine, üniversitelerden hızlandırıcılara kadar uzanan uzun bir değer zincirinin buluşma noktasını oluşturmaktadır. Mavi ekonomi; deniz ve su ekosistemlerinden sürdürülebilir ekonomik değer üretmenin çerçevesini çizmekte olup, bu çerçevede araç olarak kullanılan teknoloji ve yenilikçi çözümler, daha az kaynakla daha çok değer üretebilmenin, ekosistemi tahrip etmeden büyümenin sağlanması ve mavi ekonomi sektörlerinin kazanımlarının artırılmasına katkıda bulunacaktır. Bu bağlamda, Karadeniz havzası, girişimci yeteneği ve zengin doğal sermayeyi aynı coğrafyada buluşturan; lojistikten su ürünlerine, deniz ve yat turizminden gemi/tekne teknolojilerine, sensör ve veri analitiğinden yeşil liman çözümlerine kadar geniş bir alanda büyük bir potansiyel barındırmaktadır” dedi.

İki gün süren toplantılarda ikili iş görüşmeleri, sektörel paneller gibi   etkinlikler yer aldı. Karadeniz’de mavi ekonominin teknoloji odaklı dönüşümünü hızlandırmayı amaçlayan etkinlikte DOKA, Dışişleri Bakanlığı AB Başkanlığı, Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası (TTSO), Bulgaristan, Romanya ve Ukrayna’dan proje ortakları ile Norveç'in balıkçılık teknolojilerinde söz sahibi firma yetkilileri, sektör temsilcileri, yatırımcılar ve girişimcilerini bir araya getiren program; teknoloji tabanlı akıllı izleme, entegre su ürünleri üretimi ve ileri işleme teknolojileri, su ürünleri yetiştiriciliğinde RAS sistemleri, akıllı izleme teknolojileri gibi alanlarda ölçeklenebilir çözümleri vitrine çıkaracak.

BLUE GATES PROJESİ: KARADENİZ HAVZASINDA MAVİ VE AKILLI DÖNÜŞÜM İÇİN BÜYÜK ADIM

Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı liderliğinde yürütülen ve "Karadeniz Havzasının Mavi ve Akıllı Dönüşümünü Güçlendirme" hedefini taşıyan Blue Gates Projesi, Avrupa Birliği’nin Interreg VI-B NEXT Karadeniz Havzası Programı kapsamında hayata geçiyor.

Proje, Karadeniz Havzası’ndaki inovasyon ve araştırma kapasitesini artırarak, mavi ekonomi alanında sürdürülebilir ve yenilikçi çözümler sunmayı hedefliyor. 30 ay sürecek olan proje, Romanya, Bulgaristan, Türkiye ve Ukrayna işbirliği ile, bölgesel ve uluslararası düzeyde büyük bir sinerji yaratmayı amaçlıyor.

DOKA liderliğinde yürütülen projenin ortakları ise Türkiye'den Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi, Romanya'dan Black Sea Universities Network, Bulgaristan"dan Burgas Belediyesi ve Ukrayna'dan Odesa Ulusal Denizcilik Üniversitesi’dir.

 

Türk çayı ihracatı 9 ayda 22 milyon doları aştı

Ocak-Eylül döneminde 112 ülkeye 4 bin tondan fazla Türk çayı ihraç edilerek 22 milyon dolardan fazla gelir elde edildi.

Türk çayı ihracatında yükseliş sürüyor. Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği verilerine göre Türkiye, 2024 yılının ilk 9 ayında 112 ülkeye toplam 4 bin 57 ton çay ihraç etti. Bu ihracattan elde edilen gelir 22 milyon 279 bin dolar olarak kayıtlara geçti. Geçen yılın aynı dönemine göre ihracat miktarı yüzde 12, gelir ise yüzde 24 artış gösterdi. Belçika, Birleşik Krallık ve KKTC, en fazla çay ihraç edilen ülkeler oldu.

En fazla çay Belçika ve Birleşik Krallık’a gitti

Türkiye’den ocak-eylül döneminde yapılan çay ihracatında ilk sırayı Belçika aldı. Bu ülkeye yapılan ihracat 7 milyon 855 bin dolar olarak gerçekleşti. Birleşik Krallık ise 3,6 milyon dolarlık alımla ikinci sırada yer aldı. Üçüncü sırada ise 1,9 milyon dolarlık çay satımıyla KKTC bulunuyor.

Türk çayının özellikle Avrupa ülkelerinde artan taleple karşılandığını belirten uzmanlar, markalaşma ve kalite algısının yükselmesinin bu büyümeye katkı sağladığını ifade ediyor.

Rize, Türkiye’nin çay ihracatının yüzde 48’ini gerçekleştirdi

Türkiye çay üretiminin merkezi olan Rize, ihracat gelirinin neredeyse yarısını tek başına sağladı. Rize'den yılın ilk 9 ayında 25 ülkeye 2 bin 670 ton çay gönderilerek 10 milyon 716 bin dolar ihracat geliri elde edildi. Bu rakam, Türkiye genelinde yapılan çay ihracatının değerde yüzde 48'ine karşılık geliyor.

Hedef: 28 milyon dolarlık ihracat geliri

DKİB Başkan Yardımcısı ve Çay Sektör Komitesi Başkanı Şaban Turgut, çay ihracatındaki büyümeye dikkat çekerek, yıl sonunda 28 milyon dolar hedefini aşabileceklerini belirtti. Avrupa pazarında özellikle olumlu bir ivme yakalandığını vurgulayan Turgut, yeni pazarlara açılma konusunda da yoğun çaba harcadıklarını söyledi.

Turgut şu ifadeleri kullandı:

“Türk çayına olan ilgi, markalaşma ve kalite algısının artmasıyla her geçen gün yükseliyor. Turquality Tanıtım Projesi ve UR-GE projeleriyle tanıtım faaliyetlerimize hız verdik. Orta Doğu, ABD ve Uzak Doğu pazarlarında da varlığımızı artırmayı hedefliyoruz.”

Kaynak: TAKA Gazetesi