TÜKODER: ORMANLARIMIZI YANGINLARDAN, GELECEĞİMİZİ TALANDAN KORUYALIM!

ORMANLARIMIZI YANGINLARDAN, GELECEĞİMİZİ TALANDAN KORUYALIM!

RANT İÇİN DEĞİL, ORMANLARIMIZI KORUMAK İÇİN BÜTÇE!                         

Ülkemizde son haftalarda art arda çıkan orman yangınları, sadece ağaçlarımızı değil, yaşam alanlarımızı, biyolojik çeşitliliğimizi ve geleceğimizi de tehdit ediyor. Ne yazık ki, her yangında “rant kokularının yükselmesi” kamuoyunda haklı bir endişe yaratıyor.

Orman yangınları yalnızca doğayı değil, toplumsal vicdanı da yakıyor.
Her yangın sonrası “Yerine ne yapılacak?” sorusu gündeme gelirken, orman alanlarının yitirilmesinin ardından “yapılaşma, madencilik veya turizm adı altında farklı rant projeleri mi gündeme gelecek?” endişeleri net bir  yanıt beklemektedir.

TÜKODER olarak hatırlatmak isteriz ki; sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkı evrensel tüketici haklarından biridir. Ormanlar yalnızca doğanın değil, hepimizin ortak yaşam alanıdır. Ormanların yok olması, su kaynaklarımızı, tarım alanlarımızı, hava kalitemizi ve ekolojik dengemizi doğrudan etkiler.

KÜRESEL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE İHMALLERİN KATLADIĞI TEHLİKE

“İklim Adaleti Politikaları”nın esas alınmaması sonucu meydana gelen, küresel iklim değişikliğinin etkisiyle orman yangınlarının sayısı ve etki alanı her geçen gün artıyor. Ancak tehlikeyi büyüten yalnızca sıcaklıklar değil. Her yıl verilen maden izinleri, maden sahalarında yangın kültürüne sahip olmayan işçilerin çalıştırılması, asıl sorunların göz ardı edilmesine ve yükümlülüklerin hafife alınmasına yol açıyor.

Ormanın bakımını yapan iṣ makinaları elden çıkarılıp yangınla mücadelenin olmazsa olmazı orman köylüleri devre dıṣı bırakılıyor.

Liyakatsız kadrolaşma ve bu ihmal zinciri, ormanlarımızı savunmasız hale getiriyor ve yangınlarla mücadeleyi daha da zorlaştırıyor.

NAKİL VE DAĞITIM ŞİRKETLERİ GÖREVLERİNİ YERİNE GETİRİYOR MU? 

-Enerji iletim hatları orman yangınlarını tetikliyor.

-Dal budaması yapılmıyor.

-Hatlar mevsim şartlarına göre ayarlanmıyor.

-YANGINLAR CANLILARI, ENDEMİK BİTKİLERİ VE GELECEĞİMİZİ YOK EDİYOR!
-Her yıl çıkan yangınlarda milyonlarca canlı, kuş, böcek, sürüngen ve memeli hayvan kül oluyor.                     -Türkiye’nin dünyada başka yerde yetişmeyen endemik bitkileri bu yangınlarla yok ediliyor.
-Ormanların yanması, erozyon riskini artırarak toprağı verimsizleştiriyor ve ülkemizi çölleşmeye doğru sürüklüyor.

YANAN SADECE ORMANLAR DEĞİL, CANLARIMIZ DA OLUYOR!
Son yangınlarda, ne yazık ki yangına müdahale ederken hayatını kaybeden vatandaşlarımız ve orman işçilerimiz var. Onlara borcumuz, ormanlarımızı daha iyi korumak ve aynı acıların tekrar yaşanmaması için gerekli tedbirleri almaktır.

YANGIN SÖNDÜRME UÇAKLARIMIZ YETERLİ Mİ?

Her yıl aynı soruyu sormaktan yorulduk: Elimizde kaç yangın söndürme uçağı var? Gece görüş ekipmanına sahip yangın söndürme helikopterimiz veya uçağımız var mı? Mevcut yangın söndürme ucaklarımız doğru kullanılıyor mu? Neden bu uçakların sayısı artırılmadı? Neden hâlâ yangınlara müdahalede helikopter ve uçak yetersizliği konuşuluyor?

TÜKODER OLARAK ÇAĞRIMIZ VE ÖNERİLERİMİZ;

Orman Yangınları konusunda Yapılması Gerekenler:

*Vatandaşların Alması Gereken Önlemler

*Yetkililerin Alması Gereken Önlemler

*Politika Düzeyinde Alınması Gereken Önlemler

*Enerji Nakil ve Dağıtım Şirketlerine Düşen Görevler

*Medya, Bakanlıklar ve Kurumların Alması Gereken Önlemler

 - Orman yangınlarının çıkmasını önlemek için erken uyarı sistemleri, teknolojik gözetleme kuleleri ve drone sistemleri yaygınlaştırılmalıdır.
- Anız yakma, izinsiz piknik ateşi, kontrolsüz çöplük alanları gibi yangın tetikleyici unsurlara karşı sıkı denetimler yapılmalıdır.
- Orman yangınlarının büyük kısmının insan kaynaklı olduğu gerçeği göz önünde bulundurularak caydırıcı cezalar artırılmalıdır.

 - Yangınla mücadelede özellikle gece görüş ekipmanına sahip uçak ve helikopter sayısı artırılmalı, bunlar yerli üretim teşvikleriyle güçlendirilmelidir.
- Eğitimli, profesyonel yangın müdahale ekipleri ve gönüllüler için hazırlık programları oluşturulmalıdır.
- Yangına ilk müdahaleyi kolaylaştıracak orman içi ve kenarındaki yolların bakımı ve ulaşımı iyileştirilmelidir.

- Yanan orman alanlarının yapılaşmaya açılmayacağı, madencilik veya turizm projelerine devredilmeyeceği yasal güvence altına alınmalıdır.
- Ormanlar ekolojik restorasyon ilkelerine uygun şekilde yeniden ağaçlandırılmalıdır.

ORMANLAR SADECE AĞAÇ DEĞİLDİR!
Onlar; suyumuzun kaynağı, temiz havamızın güvencesi, canlıların yuvası ve çocuklarımızın geleceğidir.

TÜKODER – Tüketiciyi Koruma Derneği olarak çağrımız nettir:
- Yetkililer görevini yapmalı, rant değil orman politikaları üretilmelidir.

-Yangınlara müdahale, erken kontrol altına alma ve söndürme araç ve gereçleri ile yangın söndürme uçaklarının sayıları artırılmalıdır. Ranta değil ormanlarımızı koruma altına alınması için bütçe ayrılmalıdır.

- Yangın çıkmadan önleyici tedbirler alınmalı, yangın çıktığında en hızlı şekilde müdahale edilmelidir.
- Sağlıklı çevrede yaşama hakkımız için ormanlarımızı birlikte koruyalım.

TÜKODER – TÜKETİCİYİ KORUMA DERNEĞİ