CHP Lideri Özgür Özel, Mücahit Birinci'nin tutuklu Murat Kapki'nin önüne 1,5 sayfalık bir ifade tutanağı koyarak, "Bunu imzalayacaksın, ayrıca 2 milyon dolar vereceksin, böylece buradan çıkacaksın" dediğini öne sürmüş, "İBB borsası kuruldu" demişti.
CHP lideri, Birinci'nin Kapki'den "olmayan bir buluşmayı olmuş gibi söylemesini, çeşitli kişilerin isimlerini geçirmesini, çeşitli olaylarla bunları ilişkilendirmesini istediğini" aktarmıştı.
İddiaların ardından hem resen soruşturma başlatılmış hem de Birinci'nin AKP'den ihracı için düğmeye basılmıştı.
İKİ AVUKAT İKİ TÜRKİYE
İmamoğlu'nun avukatlarının operasyonlarla gözaltına alındığı, tutuklandığı dönemde, İBB borsası soruşturmasında şüpheli olan Birinci için Adalet Bakanlığı'ndan soruşturma izni talep edilmiş ve Bakanlık tarafından soruşturma izni verilmişti.
EMNİYETE YAZI GÖNDERİLDİ
Başsavcılığın emniyete gönderdiği yazıda, "04.08.2025 tarihinde bazı basın yayın organları ve sosyal medya platformlarında yapılan yayınlar ve paylaşımlar sonrasında, Cumhuriyet Başsavcılığımız tarafından yürütülmekte olan 2024/228233 sayılı soruşturma kapsamında hakkında soruşturma yapılan tutuklu şüpheliler ile Avukat Mücahit Birinci arasında cezaevinde gerçekleştirildiği belirtilen görüşme süreci ve içeriği ile ilgili iddialara ilişkin araştırma yapılması amacıyla başlatılan re'sen soruşturmaya esas olmak üzere şüphelinin avukat olması nedeniyle Soruşturma İzni Talebinde bulunulmuş ve Adalet Bakanlığı tarafından soruşturma izni verilmiştir. Bu kapsamda şüpheli Mücahit Birinci'nin şüpheli sıfatıyla ifadesi alınmak üzere Cumhuriyet Başsavcılığımızda hazır bulundurulması için İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne müzekkere yazılmıştır" ifadelerine yer verildi.
ADLİYEYE POLİSLE DEĞİL KORUMASIYLA GELDİ
Avukat Mücahit Birinci, soruşturma kapsamında şüpheli sıfatıyla ifadesinin alınması için İstanbul Adliyesi'ne geldi. Birinci'nin savcılıkta ifadesi alınacak. Savcılık, Birinci'nin ifadeye getirilmesi için İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne talimat verdi. Ancak Birinci, polis eşliğinde değil, korumasıyla adliyeye geldi.
BİRİNCİ'DEN AÇIKLAMA
Adliyede ifadesini vermeden önce basın mensuplarına açıklama yapan Birinci, "Avukatlık mesleğini ifa etmekten başka hiçbir şey yapmadım. Bütün avukatların hakkını ve hukukunu ben savunacağım. Bütün avukatların hakkı hukuku diyorum. Çünkü biz herhangi bir kimden vekalet alacağımıza ilişkin karar verirken herhangi bir talimat almayız. Hiç kimseden hiyerarşik bir üstü tanımayız. Kimsenin kimse bizim hiyerarşik üstümüz değildir. Dolayısıyla mesleği ifa ettim. Mesleği ifa ettiğim için garip bir durumla karşı karşıyayım" dedi.
Birinci, "Polis eşliğinde mi geldiniz?" sorusuna ise, "Kendim geldim. İlk şikayeti duyduğum zaman ben zaten adliyeye geldim. Şu anda da polis davetini duyduğum zaman yine adliyeye geldim. Adliyeler bizim ikinci evimiz. Yani biz adliyelerden çıkmıyoruz ki, bizim işimiz bu. Dolayısıyla başsavcılık ne zaman davet ederse, ne zaman çağırırsa onlara uymaya mesleki olarak da ilke edinmiş bir insanım. Ben işte o davetin o daveti yerine getiriyorum şimdi. İfademi vereceğim ve bu işten aklanarak çıkacağız. Bu işten meslek de aklanarak çıkacak. Bu adamın bana bir iddiası mı var? Ağacın gölgesinde ben Mücahit Birinci'ye şu kadar para verdim diye bir iddiası mı var? Bunun karşılığında bana makbuz vermedi gibi bir iddiası mı var? Hayır, bunlar yok. Böyle iddiaları yok ki. Dolayısıyla, dolayısıyla ben tekrar ediyorum, mesleği nasıl ifa edeceğime, kimin vekaletini alacağıma kendim karar veririm. Başka kimseye karar verdirmem. Hiyerarşik bir üstüm yoktur benim o noktada" şeklinde yanıt verdi.
SAVCI ADLİ KONTROL İSTEDİ
Savcılık tarafından ifadesi alınan Mücahit Birinci karakola giderek imza verme ve yurt dışına çıkış yasağı şeklinde adli kontrol talebiyle Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi.
SERBEST BIRAKILDI
Mücahit Birinci adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
İFADESİ ORTAYA ÇIKTI
Birinci, savcılık ifadesinin ardından, imza ve yurt dışına çıkış yasağı şeklinde adli kontrol tedbiri uygulaması istemiyle Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi. Mücahit Birinci’nin savcılığa verdiği ifadede, ''Ben yaklaşık 25 yıllık avukatım. Görüşme tarihinden yaklaşık bir hafta önce Melih Güler isimli avukat arkadaşım Tekirdağ 1 Nolu Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda tutuklu olarak bulunan Murat Kapki'nin benle görüşmek istediğini söyledi. Ben de kendisine görüşmek için bana vekaletname vermesi gerektiğini, vekaletname olmadan ceza evine görüşmeye gitmeyeceğimi söyledim'' dediği ifade edildi.
Birinci'nin ifadesinde şunları söylediği öğrenildi:
''Bunun üzerine Murat Kapki 29/07/2025 tarihinde Muratlı Noterliğinden vekaletname çıkarttı. 31.07.2025 tarihinde özel aracımla Tekirdağ 1 Nolu Kapalı Cezaevi’ne gittim. Murat Kapki ile 20-25 dakikalık bir görüşme yaptım. Kendisi bana üzerine atılı suçları anlattı, etkin pişmanlıkta bulunduğunu ancak değerlendirme sürecinde olduğunu düşündüğünü söyledi. Ben kendisine delillerini sordum, bana yargılandığı dosyayla ilgili olarak soyut beyanlar verdi. Sürekli meselenin etrafında dolandığı ve meseleyi somutlaştıramadığı için kendisine avukatlığını yapamayacağımı söyledim. Ayrıca konudan sürekli saparak farklı şeyler anlatmaya başladı. Görüşmeden sonra oradan ayrılırken bana avukatlığımı yapıp yapmayacağımı sordu. Ben de kendisine bu şartlarda olamayacağını söyledim. Kendisine birlikte çalışmamız durumunda Yargıtay süreci dahil dosyayı sonuna kadar takip edip savunmasının da üstleneceğimi beyan ettim. Bu şekilde oradan ayrıldım.
''KENDİSİNDEN 2 MİLYON USD PARA KESİNLİKLE TALEP ETMEDİM''
05.08.2025 tarihinde Murat Kapki beni azletti. Bu durumu zaten ceza evi görüşünden ayrılırken Murat Kapki'ye 'Sen gereğini yaparsın' şeklinde iletmiştim. Bu duruma da zaten zimnen mutaabık kalmıştım. Murat Kapki'nin iddia ettiği gibi bir buçuk sayfalık bir metin imzalamasını isteyip, kendisinden 2 milyon USD para kesinlikle talep etmedim. Kendisini tahliye ettirebileceğimi şeklinde de bir söz de vermedim.
Görüşme tarihinden sonra verdiğim bir rapörtaj da bana sorulan 'Murat Kapki'nin avukatı mısınız?' şeklindeki soruya 'Murat Kapki bana vekaletname verdi, bulunduğu Tekirdağ'daki ceza evi ziyaretine gittim' dedim. Ancak sır saklama yükümlülüğüm bulunduğu için daha fazlasını anlatmadım. Ben ifademin başında da belirttiğim üzere 25 yıldır avukatlık yapmaktayım. Mesleğimi en iyi şekilde yapmaya çalışıyorum. Söz konusu görüşmede de mesleği ilkelere bağlı kalarak ve sınırı aşmayarak görevimi yerine getirmeye çalıştım.
Şikayetçinin ifadesinde belirttiği gibi kendisinden 2 milyon dolar para istemedim, avukatın müvekkilinden vekalet ücreti istemesi son derece normaldir. Fakat biz henüz o aşamaya gelmeden görüşmeyi sonlandırdık. Bunun yanında şikayetçinin ifadesinde; söz konusu parayı herhangi bir hakim veya savcıya vereceğime dair bir vaatte bulunmadığımı açıkça belirtmiştir. Bu şikayetin, sıradan bir avukatlık faaliyeti iken, siyasi bir komplo çalışması haline getirildiğini düşünüyorum. Bir hususu daha eklemek istiyorum. Görüşme sırasında yanımda getirdiğim Murat Kapki hakkında Emrah Bağdatlı isimli şahsın attığı X'lerin çıktılarını ve basına yansıyan ifade haberlerini yanımda getirmiştim. Bu kağıtları Murat Kapki'ye verdim, Murat Kapki de bu yazıları okudu. Üzerime atılı suçlamaları kesinlikle kabul etmiyorum.''
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.