İstanbul
16 Ağustos, 2025, Cumartesi
  • DOLAR
    38.77
  • EURO
    43.89
  • ALTIN
    4045.6
  • BIST
    9.391
  • BTC
    94584.048$

BEKİR YILDIZ Biyografisi

BEKİR YILDIZ

Bekir Yıldız

 
(d. 03 Mart 1933 / ö. 8 Ağustos 1998)
Roman yazarı, öykü yazarı, röportaj yazarı, matbaacı

Şanlıurfa'da doğmuştur. Polis memuru Şükrü Bey ile Hatice Hanım'ın dördüncü çocuğudur. Babasının mesleği dolayısıyla bir yaşında iken önce Şanlıurfa'dan Van'a, ertesi yıl Kastamonu'ya taşınmışlardır. Çocukluk yılları bu şehirde geçmiştir. 1943'te babasının tayini Gaziantep Nizip'e çıkmış, 1944'te ağabeyinin eğitimini sürdürebilmesi nedeniyle annesi ve kardeşleri ile birlikte Şanlıurfa'ya dönmüşlerdir. On iki yaşında Nizip'te azaplık yapan dayısının yanına gönderilmiş, burada ağalık sistemini yakından görmüştür. 1946'da Adana Sanat Enstitüsüne kaydolmuş, üç yıl boyunca eğitimini burada sürdürmüştür. Ağabeyinin eğitimi nedeniyle 1950'de İstanbul'a taşınmışlardır. Yıldız, bu yıllarda aile bütçesine katkı sağlamak amacıyla fabrika ve atölyelerde çalışmıştır. Mersin ve İstanbul'da sürdürdüğü Enstitü'deki eğitimini tamamlamasının ardından 1951'de Matbaacılık Yüksek Okuluna kaydolmuş, eğitimi süresince çeşitli işlerde çalışmayı sürdürmüştür. Askerlik görevine 1957'de Eskişehir'de başlamış; askerlik yıllarında tanıştığı Güler Hanım'la aynı yıl evlenmiş; 1958'de kızı Vildan, 1959'da oğlu Yüce dünyaya gelmiştir.

1962'de matbaacılık kurslarında ders vermeye başlayan Yıldız'ın Makine ile Yazı Dizme Sanatı adlı kitabı bu dönemin ürünüdür. Aynı yıl, ekonomik kaygılarla Almanya'ya işçi olarak gitmek için başvurmuş ve dört yıl boyunca Almanya'da çalışmıştır. Dört yıl sonra yurda dönen Yıldız, Almanya'daki birikimleriyle hedeflediği matbaayı kurabilmiş, 1966'da İstanbul Nuruosmaniye'de Alfabe Matbaacılık'ı (daha sonraki adıyla Asya Matbaacılık) açmıştır. Burası, dönemin yazar ve aydınlarının uğrak yerlerinden biridir. Matbaayı kurmasının ardından yazı serüveni başlayan Yıldız, Türkler Almanya'da adını taşıyan ilk eserini kendi matbaasında basmıştır. Edebiyatla bağı gittikçe artan Yıldız, Almanya günlerinin ardından 1967'de ağabeyinin görev yeri olan Van'a yaptığı ziyaretin sonunda yazılarının odak noktasına Anadolu'yu almış özellikle çocukluk yıllarından kalan izlenimlerini hikayeleştirmeye başlamıştır. Reşo Ağa adlı kitabı, bu dönemin ürünlerindendir.

1974'te Yazarlar Sendikası ikinci başkanlığına seçilmiştir.

1982'de uzun ve sıkıntılı bir sürecin ardından eşinden boşanmış ve aynı yıl Oya Hanım'la evlenmiştir. Bu yıl içerisinde matbaasını kapatarak basım faaliyetlerine son vermiş ve ekonomik sıkıntılarla baş etmek zorunda kalmıştır. İhtilalin ardından doğan siyasal ve sosyal ortama ayak uyduramayan Yıldız, uzun bir küskünlük dönemi geçirmiştir. 1994'te Can Yücel, Demirtaş Ceyhun ve Ataol Behramoğlu gibi isimlerle birlikte katıldığı Varna, Rusya ve Tire’yi kapsayan Karadeniz gezisinde kalp spazmı geçirmiştir. Silivri’deki evinde aniden rahatsızlanan Yıldız, geçirdiği kalp krizinden dolayı 8 Agustos 1998’de vefat etmiştir. Kabri, Karacaahmet Mezarlığı'ndadır.

Kara Vagon'la May Edebiyat Ödülü’nü (1968), Kaçakçı Şahan'la 1971’de Sait Faik Hikâye Armağanı’nı, Allah’ın Gölgesinde Koşanlar adlı röportajıyla 1991 Yunus Nadi Röportaj Ödülü’nü ve Darbe romanıyla 1990 Milliyet Yayınları Roman Ödülü’nü kazanmıştır.

Yıldız'ın Bedrana, Kara Çarşaflı Gelin, Halkalı Köle ve Darbe adlı eserleri sinemaya uyarlanmıştır.

İlk öyküsü 1951 yılında Resimli Tomurcuk adlı çocuk dergisinde yayımlanmıştır. Yıldız, ekonomik nedenlerle edebiyat faaliyetlerine nispeten geç başlamış bir yazardır. Otobiyografik nitelikteki belgesel-romanı Türkler Almanya'da yazarın ilk basılan kitabı olmakla birlikte edebiyat dünyasındaki ününü Reşo Ağa adlı öyküsüne borçludur. Bu eserle birlikte Güneydoğu Anadolu, Türk romanına girmiş ve bu yeni adım, dönem içerisinde ciddi bir yankı uyandırmıştır.

Yıldız’ın öykü ve romanlarının başlıca konuları; Anadolu gelenek ve töreleri, kaçakçılık, ağa-köylü ilişkisi ve çatışması, Almanya’ya göç eden işçilerin çektikleri sıkıntılar ile evlilik kurumunun karmaşık yönleridir. Bu konuların tümü, Yıldız’ın gözlem ve deneyimleriyle ilişkilidir. Bu nedenle Yıldız’ın edebiyatında otobiyografik unsurlara sıklıkla rastlanıldığını söylemek mümkündür.

Toplumcu bir edebiyattan yana olan Yıldız, eserlerini de bu bağlamda sade, anlaşılır ve düz bir anlatımla kaleme almıştır. Gerçekliğe yaslı dili, sanatsal söyleyiş ve betimlemelerden uzaktır. Yazar, aktardığı her şeyi olduğu gibi, bütün çıplaklığıyla aktarmak istemiş ve dolaysız bir üslupla eserlerini meydana getirmiştir. Salt gerçeklikle kurgulanan kahramanları; idealist tavırlardan yoksun, hayatın acısını tatmış kimselerdir. Yazarın bilinçli bir şekilde tercih ettiği bu tavır, onun okurda bir duyarlılık sağlama amacıyla ilişkilendirilebilir. Yazar, kahramanlarını konuştururken de bu gerçekçi tavra bağlı kalmış; kahramanlarını kendi ağız özelliklerine göre konuşturmuştur. Yıldız’ın özellikle Güneydoğu eksenli eserlerinde pek çok yerel söyleyişe rastlamak mümkündür.

Hilmi Yavuz, Milliyet Sanat dergisinde yazarın öykücülüğü hakkında şu tespitlerde bulunmuştur:

Bekir Yıldız’ın hikâyeleri, birbirinden ilk bakışta ayrılan, ama son çözümde bütünleşen iki ayrı kesitte gelişir: Güneydoğu Anadolu bölgesi insanının manevi hayatına katı, acımasız ve giderek bir şiddete (violence) varan disiplinle egemen olan törelere sıkı sıkıya bağlı toplumsal yaşama biçimini işleyen hikâyeler; bu toplumsal yaşama biçiminden çıkıp Almanya’ya göç ederek değişik bir toplumsal örgütlenmenin getirdiği, gene sert ve acımasız ama başka bir düzeyde gerçekleşen kurallara ayak uydurmaya çalışan insanları işleyen hikâyeler. (Yavuz 1973: 27)

Yıldız'ın öyküleri üzerine yüksek lisans tezi hazırlayan Duran, yazarın söylemlerini şu şekilde özetlemiştir: "Bekir Yıldız, eserlerinde yurt içinde ve yurt dışında yapmış olduğu gözlemlerinde, hayatı tüm yalınlığıyla gözler önüne serebilmek için hayatın içinde olmak ve hayatı tüm duyguları tadarak yaşamak gerektiğini, tecrübe edilmeyen bir duygunun tam anlamıyla anlatılmasının mümkün olamayacağını, insanın insana yapıp ettiklerinin sonunun olmadığını, insanın her yaşta ve dönemde nerede ve kiminle birlikte bir yaşam sürerse sürsün mutlaka bir etkileşim içinde olduğunu, eğitimsizliğin ve ekonomik yoksunluğun insanı kişiliksizlik çıkmazına mahkûm ettiğini, insanın anne karnından itibaren toplumsal baskının kıskacına alındığını, insanın kuşatılmış bir hayat yaşadığını, bu kuşatılmışlığın köyde, kasabada ve kentte de devam ettiğini, hayatın sade ve güzel olduğunu, insanın hayatı kendisinin çekilmez yaptığını ve sonra da hayattan şikâyetçi olduğunu, hayatın doğasında mücadelenin olduğunu, fakat bu mücadelenin insanın insana işkencesine dönüşmemesi gerektiğini anlatmaya çalışır (Duran 2018: 97).

Yıldız, göçmen edebiyatının ilk kuşak temsilcilerinden olup göç olgusunu yalnızca giden işçilerin yaşadığı olumsuzluklar boyutuyla ele almamış; işçilerin göç fikirlerinin doğuşu, aileleri ile yaşanan çatışmalar ve devamında yaşanan kopukluklar ve sarsılmalar, işçi kazaları, anavatana dönüş ve sonrasında yaşanan kültürel kaymalara eserlerinde yer vermiştir. Meseleyi bütüncül olarak işleyen yazarın göç olgusunun temeline iş arayışını yerleştirdiği, bunu da sınıfsal birtakım çözümlemelerle anlamlandırdığı görülmektedir (Üstün 2017: 98). Öykü ve romanlarının dışında Almanya’da yaşayan Türk işçilerle yaptığı röportajlardan oluşan eseri Alman Ekmeği de yazarın bu bağlamda değerlendirilebilecek eserlerindedir. Yazar bu eserinde makineleşmek olgusu üzerinden, göçle doğan emek sömürüsüne göstermeye çalışmıştır.

Yıldız’ın ayrıca Arılar Ordusu, Ölümsüz Kavak, Şahinler Vadisi ve Kör Güvercin adlı dört çocuk kitabı vardır. Bu kitaplarda daha önceki eserlerinde yer alan öykülerinden bazıları yeniden basılmıştır.

Kaynakça

Doğan, Abide (2003). “Almanya'daki Türk İşçilerini Konu Alan Romanlar (Türkler Almanya'da, Sancı... Sancı..., A'nın Gizli Yaşamı) Üzerine Bir Değerlendirme”. Türkbilig (2003/6): 56-68.

Baskak, Sevgil (2008). Bekir Yıldız'ın Öykücülüğü. Yüksek Lisans. Adana: Çukurova Üniversitesi.

Cihangiroğlu, Vildan (2003). Bekir Yıldız'ın Romanlarının Tematik ve Yapı Bakımından İncelenmesi. Yüksek Lisans Tezi. Elazığ: Fırat Üniversitesi.

Durukoğlu, Salim (2012). Bekir Yıldız'ın Eserlerinde İzlek ve Yapı. Doktora Tezi. Elazığ: Fırat Üniversitesi.

Ergün, Mehmet (1975). Hikâyemizde Bekir Yıldız Gerçeği. İstanbul: A Yayınları.

Özer, Abdülvahap (2007). Bekir Yıldız’ın Hikâye ve Romanlarında Sosyal Meseleler. Yüksek Lisans Tezi. Konya: Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.

Zengin, Erkan (2010). “Türk- Alman Edebiyatına Tarihsel Bir Bakış ve Bu Edebiyata İlişkin Kavramlar”. Hacettepe Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Dergisi (12): 329-349.

Duran, Sinan (2018). Bekir Yıldız’ın Öykülerinde Şahıs Kadrosu. Yüksek Lisans Tezi. Elazığ: Fırat Üniversitesi.

Üstün, Koray (2017). "İş ve İş Bulma Sorunsalı Ekseninde Bekir Yıldız’ın Kısa Anlatıları". Atatürk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Dergisi. 61: 81-100.

Yavuz, Hilmi (1973). “Beyaz Türkü”, Milliyet Sanat. 6 Nisan 1973. 27.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: DR. KORAY ÜSTÜN
 
Yayın Tarihi: 06.11.2019
 
Güncelleme Tarihi: 20.12.2020
 

 

Eser Adı Yayın evi Basım yılı Eser türü
Türkler Almanya'da Alfabe Yayınları / İstanbul 1966 Roman
Reşo Ağa May Yayınları / İstanbul 1968 Hikâye
Kara Vagon May Yayınları / İstanbul 1969 Hikâye
Kaçakçı Şahan Asya Yayınları / İstanbul 1970 Hikâye
Sahipsizler Cem Yayınları / İstanbul 1971 Hikâye
Evlilik Şirketi Sinan Yayınevi / İstanbul 1972 Hikâye
Harran Cem Yayınları / İstanbul 1972 Röportaj
Beyaz Türkü Cem Yayınları / İstanbul 1973 Hikâye
Alman Ekmeği Cem Yayınları / İstanbul 1974 Hikâye
Dünyadan Bir Atlı Geçti Cem Yayınları / İstanbul 1975 Hikâye
Demir Bebek Cem Yayınları / İstanbul 1975 Hikâye
İnsan Posası Cem / İstanbul 1976 Röportaj
Ölümsüz Kavak Cem / İstanbul 1977 Hikâye
Arılar Ordusu Cem / İstanbul 1979 Hikâye
Halkalı Köle Yazko Yayınları / İstanbul 1980 Roman
Harran Berlin Tekin / İstanbul 1980 Röportaj
Şahinler Vadisi Yazko / İstanbul 1981 Hikâye
Mahşerin İnsanları Yazko Yayınları / İstanbul 1982 Hikâye
Yaman Göç Yazko Yayınları / İstanbul 1983 Röportaj
Aile Savaşları Varlık Yayınları / İstanbul 1984 Roman
Bozkır Gelini Varlık Yayınları / İstanbul 1985 Hikâye
Ve Zalim ve İnanmış ve Kerbela Cem Yayınevi / İstanbul 1986 Roman
Darbe Cem Yayınları / İstanbul 1989 Roman
Kör Güvercin Cem / İstanbul 1991 Hikâye
Röportajlar 1 DD Yayınevi / İstanbul 1997 Röportaj
Röportajlar 2 DD Yayınevi / İstanbul 1997 Röportaj