CELAL ESAT ARSEVEN Biyografisi
Celal Esat Arseven kimdir?
(d. 1875 / ö. 13 Kasım 1971)
Yazar, Sanat Tarihçisi, Ressam, Karikatürist, Milletvekili
(Yeni Edebiyat / 19. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
Babası, eski sadrazamlardan Sakızlı Ahmet Esat Paşa, annesi Fatma Sûzidil Hanım'dır. İlk eğitimini daha çok dinî eğitim veren Beşiktaş Taş Mektep'te almış olsa da daha sonra Batılı bir okul olan Hamidiye Mekteb-i İptidasi'nde, kısa süre askerî rüştiyede okumuş ve özel olarak da Fransızca eğitimi almıştır. Galatasaray Lisesi'nde eğitimine devam ederken buradan hoşnutsuzluğu nedeniyle (Arseven 1993) Askerî Rüştiye'ye verilir. Resim ve sanata duyduğu ilgi tutkuya dönüşünce, ailenin rızası hilafına Sanayi-i Nefise Mektebi'ne devam eder, ancak amcasının Sultan II. Abdülhamid'e ilettiği rica sonucunda Harbiye'ye, zadegânlar sınıfına alınır ve buradan mülâzım rütbesiyle mezun olup subaylık görevini yapmaya başlar. Jöntürkler ile yakın ilişki içerisinde olan Arseven, Padişah'ın Saray'a damat olması isteğini, bekâr olduğu hâlde, evliyim diyerek reddeder. Fransızca Hocası'nın uzun yıllar görüştüğü kızıyla evlenir ve hanımının adı Selime olarak değiştirilir (Toros 1992). 1903'te Amerika'da Saint Louis'de açılan sergide, Türk sitesi müsabakasını kazanır (Eyice 1972). 1908'de İstanbul'un ilk arkeoloji planını Fransızca olarak bastırır. Meşrutiyet sonrasında kendisini matbuata veren yazar, 1912'de Galata tahriri müsakkafat reisliğini, 1913'te Şehrameneti fen heyeti müdür muavinliği, Kadıköy belediye dairesi reisliği yapar. 1920'de Sanayi-i Nefise Mektebi'nde mimari tarihi dersleri okutmaya başlar. 1923 sonrasında İstanbul Ticaret Odası ve Darülbedayi'nin neşriyat sorumlusu olur. 1925'te Ankara'da imar müşavirliği yapar ve tekrar müderrisliğe döner. 1928'de seyyar bir sergi bulunduran Karadeniz isimli vapurla Avrupa limanlarını dolaşır. 1933-37 arasında Kadıköy Halkevi reisliği, 1941'e kadar da Güzel Sanatlar Akademisi'nde mimarî tarihi profesörlüğü yapar (Yazar 1999). 1942'de İstanbul, 1946'da Giresun milletvekili olur. 1951-58 arasında Gayri Menkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu'nda başkanlık ve üyelik yapar. 1971'de vefat eden Arseven'in kabri Sahrayıcedit Mezarlığı'ndadır (TBEA 2001, 102).
Arseven, çocukluğundan itibaren sanat, edebiyat ve resme ilgi duyar. Daha çok şehir tarihçiliği ve özellikle mimarî ile ilgili olan Arseven'in ihtisası da mimari ve Türk sanatı üzerinde yoğunlaşır. Güneş, Servet-i Fünûn, Tanin, Akşam, Cumhuriyet, Ulus, Hakimiyet-i Milliye, Malumat ve İkdam, yazarın eserlerini sıklıkla yayımladığı periyodiklerdir. Bu yolda kaleme aldığı pek çok ilmî çalışması mevcuttur. Sanatın hemen her alanına yatkın olan yazar, udîdir ve viyolonsel de çalar. Edebiyatla ilişkisi ise kaleme aldığı roman, tiyatro metinleri, hatıratı ve matbuat hayatındaki yeriyle ilgilidir. Öğrenciliğinde dönemin fanzinlerinden olan Kahkaha'da karikatürler çizer. Fransızca ders kitaplarından çeviriler yapar. Salah Cimcoz'la Kalem'i çıkarır. Şaban isimli, köylü bir gencin şehir macerasını işleyen komik operası, Viyana'da gösterilmiş, ancak basımı gerçekleşmemiştir (And 2017). Saatçi, Büyük İkramiye gibi operetleri de oynanmış ancak kitaplaşmamıştır (Sevengil 2015). Eski Türk tarihini konu edinen Büyük Yarın Faciası, 1914'te oynanır ve daha sonra Bay Turgan adıyla kitaplaştırılır. Romanı Sevda Çağı, Servet'te 1901'de tefrika edilir ve 1903'te kitaplaştırılır. Batılı bir kadınla gerçekleştirilen evlilik ve hayattan beklentileri konu alan eserin, santimantal etkileri yüksektir. Seyyar Sergi ile Seyahat İntibalarım isimli eseri ise hem bir gezi yazısı hem de anı olarak okunabilir.