SEDAD HAKKI ELDEM Biyografisi

Sedad Hakkı Eldem kimdir?
Sedad Hakkı Eldem 1908 yılında İstanbul’da doğdu. 1928’de Güzel Sanatlar Akademisi mimarlık bölümünü bitirdi. 1932’de İstanbul’da kendi bürosunu açtı, bir yandan da Güzel Sanatlar Akademisi’nde ders vermeye başladı, 1978’de emekli oluncaya değin Akademi öğretim üyeliği görevini sürdürdü.
Osmanlı dönemi evleri ve 18.-19. yy saray ve köşkleri üzerinde yaptığı çalışmalar ve klasik Osmanlı mimarisi üzerine araştırmalara yaparak, mimari tasarımda geleneksel motiflerin yeniden kullanılmasına öncülük etti.
Tarihi yapıların korunmasıyla ilgili olarak 1941-1945 arasında Eski Eserleri Muhafaza Encümeni’nde, daha sonradan 1962-1978 arasında Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu’nda görev aldı.
II. Dünya Savaşı’ndan sonra kurulan ve ilk genel kurul toplantısını 1948’de Lozan’da yapan Uluslararası Mimarlar Birliği’nde (UIA) Türkiye’yi temsil etti.
1986’da Uluslararası Ağa Han Mimarlık Ödülü kazandı.
7 Eylül 1988’de İstanbul’da öldü.
Sedad Hakkı Eldem Mimarlığı…
26.12.2023
Yazan: Zeynep Biçer Zeydan - ÇEKÜL Anadolu Araştırmaları Koordinatörü, Arkeolog ve Sanat tarihçisi
Türk mimarlığında modern bir dil oluşturmaya ömrünü adayan mimar Sedad Hakkı Eldem, elli yılı aşkın süre Türkiye’de eserler verdi, öğretim üyeliği yaptı, araştırmalar yürüttü, mimarlar yetiştirdi. Ülkemiz mimarlık tarihinin önemli aktörlerinden olan Eldem, Çağdaş Türkiye’nin görsel biçimlenmesinde kurucu bir rol üstlendi.
Modern Türk mimarisinde özgün bir yer edinen Sedad Hakkı Eldem, geleneksel mimarlığın incelenmesine verdiği üstün öneme karşın, çağdaş yaklaşımları da hiçbir zaman göz ardı etmedi. Türkiye'ye has bir mimarlık yaratılması gereğine inandı ve bu doğrultuda çalıştı.
Bazı yapıları mimarlık tarihinde yeni dönemler başlatan Eldem’in, Türk Pavyonu (1938-39) II. Ulusal Mimarlık Döneminin başlangıcı sayılırken; Emin Onat'la birlikte tasarladığı İstanbul Adalet Sarayı ise (1948, Sultanahmet) yeni bir “akılcı-işlevci” dönemin habercisi oldu. Konut ve kahve gibi yapılarda geleneksel mimarlık biçimlerini kullanan Sedad Hakkı Eldem otel, banka, işyeri, yönetim ve eğitim yapısı gibi işlevlerde ise akılcı-işlevci biçimlendirmeye yöneldi. İstanbul Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi (1942-44; E.Onat ile) ve Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi (1943-45; E.Onat, BONATZ ile) gibi büyük yapılarında ise işlev, malzeme, taşıyıcı sistem gereksinimine önem verdi, geleneksel öğeleri sadece biçimsel ayrıntılarda kullandı.
İstanbul, Unkapanı'nda yaptığı Sosyal Sigortalar Kurumu Binası (1962-64) ile başlayarak, yaşadığı tarihsel çevreye uyum sağladı; işlevleri bozacak bir biçimselliğe kaçmadan geleneksel Türk sivil mimarlığının yatay çatı çizgisi, geniş saçakları, eş boyutlu dizi pencereleri ve çıkmaları gibi bazı yalın öğeleriyle oranlarını kullandı. Bu yöndeki ilk çalışmalarından farklı olarak yeni gereç ve yapım yöntemlerini uygulayan çağdaş bir anlayış içine girdi.
Sedad Hakkı Eldem’in Türk mimarlığında önemli bir yeri olan yapıları arasında Uşaklıgil (1956-65, Emirgan), Kıraç (1965-66, Vaniköy), Sirer (1966-67, Yeniköy), Komili (1978-80, Kandilli), Yalıları ve Rahmi Koç Evi (1975-80, Tarabya), Akbank Genel Müdürlüğü Binası (1967-68, Fındıklı), Atatürk Kitaplığı (1973, Taksim), Yıldız Mahallesi (1976-78), Alarko Blokları (1976-79, Maslak) ve Ankara'daki Hindistan (1965-68; Orhan Çakmakçıoğlu ile), Pakistan (1964-74), Hollanda (1973-77) büyükelçilikleri bulunuyor.
Hem mimarlık yapıları hem de bilgi-belgeler arşiviyle mimarlık tarihimizin önemli isimlerinden olan Sedad Hakkı Eldem’i 117’inci yaş gününde saygıyla anıyoruz.
Mimarlık Eğitimi…
Eldem’in titizlikle üzerinde durduğu bir konuda mimarlık eğitimi olmuştur. 1941-46 arasında Yüksek Mimarlık Bölümü başkanlığı yaptığı GSA’da 46 yıl boyunca mimari proje ve yapı bilgisi derslerini vermiş, bunlara Milli Mimari Semineri’ni eklemiş; daha sonra, 1978′de emekli olana değin bu çalışmaları bilimsel yöntemlerle sürdüren Rölöve ve Restorasyon Kürsüsü’nün yöneticiliğini üstlenmiş; emekliliğinin ardından aynı okulda da proje öğretmenliğine devam etmiştir.
Geleneksel mimarlığın incelenmesine verdiği öneme karşın çağdaş konularıda göz ardı etmeyerek, proje atölyesinde Türkiye’nin güncel mimarlık sorunlarını ele alan çalışmalar da yapmıştır. 1979′da İDGSA tarafından kendisine onursal doktorluk ünvanı verilmiştir. Geleneksel mimarlığa ilişkin çalışmaları Eldem’i doğal olarak eski yapıların Onarım ve Koruma sorunlarına yöneltmiştir. Çoğu tasarımı tarihsel bir çevre içinde yer alırken, bir bölümü de var olan bir yapının eklerle geliştirilmesi biçimindedir. İstanbul, Nakkaştepe’de Koç Holding yönetim merkezi olarak kullanılmak üzere restorasyon projesini (1978-87) yapmış olduğu Mehmet Şerif Paşa Konağı, 1991′de Hollanda’nın Lahey Kentinde açıklanan Europa Nostra ödülü’ne layık görülmüştür. Özellikle İstanbul’u ve içindeki yapıları çok iyi tanıdığı bilinen Eldem, Eski Eserleri Muhafaza Encümeni (1941-45) ve Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu (1962-78) gibi kuruluşlarda üyelik ve başkanlık yapmıştır. Uluslararası Mimarlar Birliği’nin 1948′de Lozan’da yapılan ilk genel kurul toplantısında Türkiye temsilcileri arasında yer almış ve aynı yıl Ankara’da toplanan I.Yapı Kongresi’nin hazırlıklarına katılmıştır. Eldem, çağdaş Türk mimarlığındaki ulusalcılık-evrensellik tartışmasında kendine özgü çözümleriyle öne çıkarken, kitapları ve yazılarıyla da Türkiye’de mimarlık birikimine katkıda bulunmuştur. İlk kez 1929′da Paris’te çağdaş Sanatçılar Sergisi’nde aldığı Bronz Madalya’dan sonra 1952′de Amerikan Mimarlık Enstitüsü’nün Bölgesel Tasarım Ödülü’nü, 1983′te Sedat Simavi Mimarlık ve Kent Planlaması Ödülü’nü, 1983′te Kültür Bakanlığı Kültür ve Sanat Ödülü’nü kazanan; 1986′da Zeyrek Sosyal Sigortalar Kurumu Binası İle Ağa Han Mimarlık Ödülü’nü paylaşan, 1988′de Mimarlar Odası Ulusal Mimarlık seçici kurulunca tüm yapılarıyla mimarlığa hizmetinden dolayı Büyük Ödül ve 1979′da İDGSA tarafından onursal doktorluk ünvanı verilen Eldem’in Türk sivil mimarlık ürünlerini ele alan önemli kitaplar arasında Türk Evi Plan Tipleri (1968 (1954)), Yapı-Geleneksel Yapı Metodları (1970 (1967)), Rölöve I, II (1968,1977; Feridun Akozan ve Köksal Anadolu ile), Köşkler ve Kasırlar I, II (1969, 1974), Sa’dabad (1977), Türk Bahçeleri (1976), Türk Mimari Eserleri (1976), Köseoğlu Yalısı (1978), Boğaziçi Anıları (1979), İstanbul Anıları (1979), Topkapı Sarayı, Bir Mimari Araştırma (1984; F.Akozan ile) ve Türk Evi I, II, III, (1984, 1986, 1989) yer alır. 1983′te MSÜ, 50 yıllık meslek jübilesi armağanı alarak Eldem’in yaşam öyküsünü, uygulama, desen ve eskizleriyle mesleki makalelerinden seçmeleri içeren Sedad Hakkı Eldem adlı bir kitap yayımlamış, 1987′de ise ABD’de yayımlanmakta olan Architects in the Third World (üçüncü Dünya Mimarları) sergisinden, Hollein’ın önsözüyle, gene Eldem’in mimarlığını yorumlayan, uygulama ve projelerini tanıtan, yaşam öyküsünü içeren Sedad Eldem, Architect in Turkey (Sibel Bozdoğan, Süha Ö zkan, Engin Yenal; Sedad Eldem, Türkiye’de Bir Mimar) adlı bir kitap çıkmıştır. Üstün Alsaç Eczacıbaşı Sanat Ansiklopedisi Cilt 1 Sf:512
Eserlerinden seçmeler
1934: Maçka’daki Firdevs Hanım Evi
1934-1937: Yalova Termal Oteli[1]
1937-1938: Ankara Gümrük ve Tekel Müdürlüğü
1944: Emin Onat’la Wsi
1948: Maçka’da Şark Kahvesi
1951-55: Emin Onat’la İstanbul Adalet Sarayı binası
1962-1964: Zeyrek’teki SSK Zeyrek Tesisleri[2]
Vaniköy’deki Suna Kıraç yalısı,
1971: Fındıklı’daki Akbank Genel Merkezi
1972-1974: Hamdi Şensoy’la birlikte Taksim Atatürk Kitaplığı
1975-1980: Tarabya’da Rahmi Koç evi