İstanbul
17 Ağustos, 2025, Pazar
  • DOLAR
    38.77
  • EURO
    43.89
  • ALTIN
    4045.6
  • BIST
    9.391
  • BTC
    94584.048$

SEVİM BURAK Biyografisi

SEVİM BURAK

Doğum günü: Sevim Burak kimdir?

 

 

(İstanbul, 29 Haziran 1931-İstanbul, 31 Aralık 1983)

 

Kaptanlık yapan Mehmet Seyfullah Burak ve Bulgaristan göçmeni Yahudi asıllı Anne Marie Mandil hanımın ikinci çocuğu olarak 26 Haziran 1931’de İstanbul, Ortaköy’de dünyaya geldi. İlkokula 1938 yılında babasının görevi nedeniyle bulundukları Çanakkale’de başladı. İlköğrenimini Kuzguncuk’taki Süleyman Şefik Paşa Nakkaştepe 45. İlkokulu’nda tamamladı. Orta öğrenimini Alman Lisesi’nde bitirdi. Çocuk yaşlarda baş gösteren kalp rahatsızlığı nedeniyle çeşitli tedaviler gördü. 1948’de, henüz 17 yaşındayken annesini kaybeden yazar çok geçmeden Cumhurbaşkanlığı Orkestrası’nda keman sanatçısı olan Orhan Borar ile evlendi. 1950’de Olgunlaşma Enstütüsü’nde mankenliğe başladı. Daha sonra Sıraselviler’de bir modaevi ve atölye açtı. 1955’te oğlu Karaca Borar dünyaya geldi. 1958 yılında boşanan Burak, evliliğindeki sorunlarla boğuştuğu 1950’li yıllarda amatör hikayeler yazmaya başladı. Yazarın bu ilk yapıtlarında yaşadığı semt olan Kuzguncuk önemli yer tutmaktadır.

Burak, ikinci evliliğini ressam Ömer Uluç’la yaptı ve bu evlilikten Elfe Uluç adında bir kız çocuk sahibi oldu. 1960 askeri darbesinden sonra işyerini kapattı ve tamamen yazarlıkla ilgilenmeye başladı. İlk öykü kitabı Yanık Saraylar’ı 1965’te yayımlayan Burak, beklediği ilgiyi görmeyince bu kitaptan sonra on yedi yıl boyunca edebiyattan çekildi. Bu süre içinde Mach 1 adını verdiği romanı üzerinde çalıştı. Yazar, çocukluğunda geçirdiği kalp romatizması tekrarladığı için 1970’li yıllarda bir tedavi sürecine girdi. Eşinin Nijerya’ya atanması üzerine olması gereken kalp kapakçığı ameliyatını geciktirerek 1976’da Nijerya’ya gitti ve bir buçuk yıl orada yaşadı. 1980 yılında İstanbul’da bir ameliyat geçiren Sevim Burak, bu süreçte Ömer Uluç’tan ayrıldı.

1982 yılında Yanık Saraylar’daki “Ah Ya’Rab Yehova” adlı öyküsünün oyunlaştırılmış biçimi olan Sahibinin Sesi’nin ardından, 1983’te Afrika Dansı adlı öykü kitabını yayımlayan Burak’ın farklı teknikler denediği bu kitap, edebiyat dünyasında büyük tartışmalara neden oldu. Yazar, yeni bir kalp ameliyatı geçirmek üzere yattığı hastanede ameliyat edilemeden hayatını kaybetti.

Everest My Lord (İşte Baş, İşte Gövde, İşte Kanatlar) (1984) adlı oyunu ve son öykü kitabı Palyaço Ruşen (1993) ölümünden sonra yayımlandı. Ayrıca oğluna yazdığı mektuplar Mach 1’den Mektuplar adıyla kitaplaştırıldı (1990). Yazar eşitlik ve özgürlük konularına şiirsel bir dille eğilerek dışlanmış ve ezilmiş insanların isyanını dillendirir. Burak edebiyatta biçimsel yenilikler denemiş, dönemine göre avant-garde yapıtlar ortaya koymuştur.

Yapıtları

  • Yanık Saraylar (1965)

  • Sahibinin Sesi (1982)

  • Afrika Dansı (1982)

  • Everest My Lord (İşte Baş, İşte Gövde, İşte Kanatlar) (1984)

  • Ford Mach 1 (haz. Nilüfer Güngörmüş, 1993)

  • Mach I’dan Mektuplar (1990).

  • Palyaço Ruşen (1993)

  • Beni Deliler Anlar (2009)