ZİYAETTİN FAHRİ FINDIKOĞLU Biyografisi
Ziyaettin Fahri Fındıkoğlu kimdir?
Sosyolog, iktisatçı, fikir adamı (D. 1901, Tortum / Erzurum – Ö. 16 Kasım 1974, İstanbul). Ahmet Halil adının yanı sıra A. Çilingiroğlu, Ali Hikmet, Dr. M. Devecioğlu, Dr. M. Sertkaya, Kadıoğlu, Kadızâde imzalarını da kullandı. Kadı olan babası Halil Fahri Bey, annesi Fatma Zehra Hanım’dır. Çocukluk dönemi Doğu Anadolu’nun göç yıllarına denk geldiğinden ve babasının görevi nedeniyle sık sık şehir değiştirdi. İlkokulu Erzincan ve Hakkâri’de, ortaokulu Malatya ve Kayseri’de okudu. İstanbul Gelenbevi Lisesi’ni (1918) ve Posta Telgraf Mekteb-i Âlî’sini bitirdi (1922). Ardından İstanbul Darülfünunu (İstanbul Üniversitesi) Edebiyat Fakültesi’nde Felsefe öğrenimi almaya ve Posta Telefon Telgraf (PTT) idaresinde çalışmaya başladı. Mezuniyetinin ardından Anadolu’nun çeşitli şehirlerindeki liselerde felsefe, sosyoloji ve edebiyat öğretmenliği yaptı (1925-29). Doktora sınavını kazanarak Fransa’ya gitti. Strasbourg Üniversitesi Felsefe Bölümü’nde Ziya Gökalp Hayatı ve Sosyolojisi isimli teziyle doktorasını tamamladı (1936). Türkiye’ye döndüğünde İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesinde felsefe ve ahlak doçenti olarak göreve başladı. 1938'de İktisat Fakültesi'ne sosyoloji doçenti olarak geçti; 1942'de profesör, 1958'de ordinaryüs profesör unvanlarını aldı. 1972'de emekliye ayrılıncaya kadar sürdürdüğü sosyoloji kürsüsü başkanlığının yanı sıra, İktisat Fakültesi dekanlığı, İçtimaiyat Enstitüsü ve Gazetecilik Enstitüsü müdürlüğü görevlerinde bulundu.
Sosyoloji alanındaki çalışmalarına öğrencilik yıllarında başladı. Anadolu Mecmuası(1925-26) ve Hayat'ta (Ankara, 1927-28) şiirleri, yine aynı yıllarda Halk Bilgisi Mecmuası, Halk Bilgisi Haberleri dergilerinde halk edebiyatı ve folklor yazıları yayımlandı. Ankara'da öğretmenlik yaptığı sırada 1927'de Türk Halk Bilgisi Derneği'nin kurucuları arasında yer aldı. 1928'de derneğin yayın organı olarak Halk Bilgisi Mecmuası'm yayımlamaya başladı. Aynı yıl Halk Bilgisi Toplayıcılarına Rehber adıyla bir halkbilim ve etnografya kılavuzu hazırladı. İktisat, sosyoloji ve hukuk konularında pek çok makalesi 1934'te kurduğu îş (1954'ten sonra îş ve Düşünce, 1936-73 arası, aylık, 278 sayı) dergisinde yayımlandı. Ayrıca Halk, Hâkimiyet-i Milliye, Cumhuriyet, Hür- söz (Erzurum) gibi gazetelerde halk edebiyatı üzerine yazılar yazdı. Muallimler Birliği'nin 1946'dan sonra yeniden kuruluşunda katkısı olan yazar, bu derneğin yayın organı olarak Bilgi Mecmuasını kurdu ve ayrıca Meslek Gazetesi adıyla da bir gazete yayımladı.
Fındıkoğlu, Hilmi Ziya Ülkenle birlikte, Türk sosyolojisinde Ziya Gökalp ve Prens Sabahaddin’in takipçisi sayılır. Sosyolojide metot konusuna büyük önem veren Fındıkoğlu, sosyoloji metotlarının genel metot teorisine bağlı olduğunu kabul ettiği için öncelikle "umumi metodoloji"yi görmek gerektiğini düşünmüştür. Bütün metot nazariyelerinin "akılcı", diğer bir ifadeyle "ta'lîlci" (dedüktif, tümdengelimci) ve "tecrübeci" (endüktif, tümevarıma) şeklinde ikiye ayrıldığını belirten Fındıkoğlu, bilgi üretiminde birinci metodu kullandığı gerekçesiyle Marksist felsefeyi tenkit eder. Peşin hükümlerden uzak, müşahedeye dayanan çok sebepli bir metodoloji benimsemiştir.
Ziyaeddin Fahri'yi sosyolojide tek bir ekole bağlamak isabetli değildir. Kendisi Gökalp ekolünün körü körüne bir takipçisi olmamıştır. Gökalp'le beraber Le Play ekolünün Türkiye'deki temsilcilerinin fikirlerini incelemiş, yorumlamış ve devrin şartları bakımından önemini ortaya koymuştur. Emile Durkheim ve Le Play okullarından etkilendiği kadar hocası Mehmed İzzet’ten de etkilenmekle birlikte hiçbir zaman taklit seviyesinde kalmamış, bu düşünürlerin zıt gibi görünen fikirlerini olabildiğince birbirleriyle bağdaştırmaya çalışmış, tenkit etmiş ve onları tamamlamıştır. Ona göre Prens Sabahaddin ile Gökalp ekolleri bağdaşmayan iki sosyoloji akımıdır. Prens Sabahaddin'in benimsediği Batı liberalizminin aşırı bireyci tutumuna karşı Gökalp’in, özel teşebbüsü Türkiye'de canlandıracak bir eğitici ve yol gösterici devletçilik fikrini benimsemiştir. Türkçe'nin tabii seyri içinde gelişmesinden yana olan Fındıkoğlu, Türk dilini bozucu zorlamalara ısrarla karşı çıkmıştır.
BAŞLICA ESERLERİ:
TELİF: Erzurum Şairleri (1927), Bayburtlu Zihni (1928), Zora Dağlar Dayanmaz (1934), İbn Haldun (Hilmi Ziya Ülken'le birlikte, 1940), Fransız İhtilâli ve Tanzimat (1943), İçtimaiyat Dersleri, Birinci Cilt: İçtimaiyata Giriş (1944), Sosyalizm, Cilt 1, Kitap 1: Eflâtundan Marx'a Kadar (1949), İçtimaiyat, İkinci Cilt: Metodoloji Nazariyeleri (1950), Sosyalizm, Cilt 1, Kitap 2: Karl Marx ve Marxizm (1952), Türkiye'de Kooperatifçilik: Tatbiki Sosyoloji Denemesi (1953), İçtimaiyat, Üçüncü Cilt: Hukuk Sosyolojisi (1958), Le Play Mektebi ve Prens Sabahattin (1962), İktisat Sosyolojisi Bakımından Sosyalizm (1965), Kooperasyon Sosyolojisi (1967), Doğu Kalkınması ve Erzurum Şehirleşmesi ile İlgili Sosyolojik Meseleler (1970), Sosyoloji Doktrin ve Kolları (1971), Kal Marx ve Sistemi (1975).
ÇEVİRİ: Ahlâk Tecrübesi (F. Rauh'tan, 1938), İçtimaiyata Başlangıç (G. Kessler'den, 1938), Kooperatifçilik (G. Kessler'den, 1940), Auguste Comte'un Felsefesi (Levy Bruhl'den, 1942).