İSTANBUL/ŞİLE (BRTAJANS) - CHP, bir milyon oy farkıyla kazandığı IBB Belediye Başkanlığına yapılan operasyonla gözaltına alınıp tutuklanan Ekrem İmamoğlu için başlattığı mitingindeki 40.sını Şile’de gerçeklestiriyor.
Şile'nin Atatürk Meydanında toplanan “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber” sloganları atan halk, tutuklu olan Ekrem İmamoğlu, Şile Belediye Başkanı Özgür Kabadayı için de özgürlük isteklerini dile getiriyor.
Alanda toplanan halk, Sile Belediye Baskan Vekili Sacit Terzi ve CHP Gençlik Kolları Genel Baskani Cem Aydın'ı miting alanına girişiyle gençlik marşını hep bir ağızdan söylemeye başladı.
Kalabalığa Imamoglu'nunsozlerinin dinletilmesi büyük alkış alıyor.
Mitinge katılan CHP Genel Baskan Yardımcıları Özgür Karabaş, Suat Çağdaş, PM uyesi Göktan Zebek, Taran Seyhan, Burcu Tatlicioglu, milletvekilleri Yunus Emre ve Nımet Ozdemir halkı selamladı.
Tutuklu Özgür Kabadayı'nın mesaji okundu:
Şileli komsularima selamlarımı gönderiyorum.
En iyisini siz biliyorsunuz sizin çocuğunuz Özgür Kabadayı'nın usulsüz hiçbir işe girmeyeceğini haksız Hukuksuz adaletsiz davranmayacağını siz biliyorsunuz rahmetli babam Mustafa Kabadayı bizim boğazımızdan bir lokma haram geçirmedi ben de çocuklarımın boğazından haram lokma geçirmedim gecirmeyecegim.onurlu bir şekilde kendi memleketine hizmet etmeye devam edecegim. Bu surec bitene kadar çocuklarım eşim tüm ailem ve Şilem sizlere emanettir özgür çocuk sut gibi tertemizdi oyle kalacak. Hepinizi çok seviyorum
Ekrem Imamoglunun mesajını CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik okudu:
“Merhaba Şile’nin güzel insanları, köylüsü, çiftçisi, balıkçısı, esnafı… Hepinizi sevgiyle, hasretle selamlıyorum. Aramızda duvarlar, demir parmaklıklar olsa da sizinle meydanlarda buluşabilmek bana umut veriyor. Yarına, geleceğin güzel Türkiye’sine olan inancım daha da perçinleniyor. Sizler, adaletsizliğe uğramış, hakları elinden alınmış herkese umut oluyorsunuz. Sağ olun, var olun… Milletin iradesini hiçe sayanlar, güdümlü yargının arkasına saklanarak koltuklarını korumaya çalışanlar, Şilelilerin iradesini de gasp ettiler. Özgür Kabadayı Başkanımızın özgürlüğünü elinden alanların dertleri hukuk değil. Dertleri hukuk olsaydı, Özgür Kabadayı Başkanımızın kendinden önceki döneme dair tespit ettiği tam 30 usulsüzlüğün peşine düşerlerdi.”
“DERTLERİ MİLLET OLSA, MİLLETİN SEÇTİKLERİNİ
SUDAN SEBEPLERLE TUTUKLAMAZLARDI”
“Onların derdi millet değil. Dertleri millet olsa, milletin seçtiği yöneticileri sudan sebeplerle tutuklamazlardı. Bizlerin tutuksuz yargılanmasına tahammül edemeyenlerin hukuka tahammülü yok, milletin iradesine tahammülü yok. Onların derdi, Şile’yi tam 20 yıl sonra kaybetmiş olmaları. Onların derdi, belediyelerden sonra hükümeti de kaybedecek olmaları. Hükümetler gelir gider; demokrasi budur. Millet ne derse o olur; cumhuriyet budur. Cumhuriyeti ve demokrasiyi içine sindiremeyenleri, milletin iradesini kabullenemeyenleri, milletimiz de kabullenmez. Şile’de de kabullenmez, Şırnak’ta da kabullenmez.”
“TOZ ZERRESİ KADAR AYRIMCILIK, PARTİZANLIK YAPMADIK”
“Sevgili Şileliler; 2019’dan bu yana Şile’ye yaptığımız muazzam yatırımları, getirdiğimiz hizmetleri sizler çok iyi biliyorsunuz. Şile’nin köylerine, yollarına, alt yapısına, içme suyuna, çiftçisine hizmetlerimiz saymakla bitmez. Şile’ye ihmal edenlere inat, Şile’nin ‘çözülmez’ denen sorunlarını 6 yılda çözdük. Yuvamız İstanbul kreşimizi çocuklarımızın, ailelerimizin hizmetine sunduk. Tarıma ve üreticiye destekte bulunduk. Bölgesel İstihdam Ofisi Şile şubemizi açtık. Şile’de ihtiyacı olan ailelerimize destek olduk, gençlerimize burs sağladık. Kimseyi arkada bırakmadık. Şile’ye 2024’ten sonra hangi gözle baktıysak, öncesinde de aynı gözle baktık. Şile Belediyesi’nin hangi partiden olduğunu aklımıza bile getirmeden, tam bir eşitlik ve adalet duygusuyla hareket ettik. Toz zerresi kadar ayrımcılık, partizanlık yapmadık.”
“İKTİDARA GELDİĞİMİZDE DE PARTİZANLIĞA,
AYRIMCILIĞA ASLA GEÇİT VERMEYECEĞİZ”
“İktidara geldiğimizde de partizanlığa, ayrımcılığa asla geçit vermeyeceğiz. Çünkü bizim derdimiz; herkes için, her yerde adaleti sağlamak. Yalnız mahkemelerde değil, elde edilen gelirde, ödenen vergide adaleti sağlayacağız. Okula aç gidip gelen, eşit kalitede eğitim imkanına kavuşamayan çocuklar için adaleti sağlayacağız. Parası yetmediği için, kaliteli sağlık hizmetine ulaşamayanlar için adaleti sağlayacağız. Geleceğe ilişkin umutları tükenen, yaşama sevinçlerini kaybetmekte olan gençler için adaleti sağlayacağız. Hiç kimse mülakat mağduru olmasın, herkes hak ettiği işe hakkıyla girebilsin, huzurla çalışabilsin diye adaleti sağlayacağız. Kamu kaynaklarından adil biçimde yararlanamayan tüm üreticiler, girişimciler için adaleti sağlayacağız. Gelişmiş ülkelerdeki çalışma koşullarına ve haklara sahip olmayan tüm çalışanlar için adaleti sağlayacağız. Başka ülkelerin emeklilerinin gelir ve yaşam koşullarına gıpta ile bakan emeklilerimiz için adaleti sağlayacağız. Cinsiyeti, kökeni, inancı, yaşam tarzı nedeniyle ayrımcılığa maruz kalan, haksızlığa uğradığını hisseden herkes için adaleti sağlayacağız.”
“BU ZULÜMLER BİTECEK, BU KARANLIK DAĞILACAK”
“Bizim derdimiz; adalet temeli üstünde yükselen, vatandaş karşısında haddini bilen bir devlet inşa etmek. Bizim derdimiz; devleti istisnasız herkesin hak ve hürriyetlerinin güvencesi haline getirmek. Ekonomimiz, teknolojimiz, sanayimiz ancak böyle gelişir. Devletimiz, ülkemiz, ancak böyle güçlenir. Herkes için, her yerde adaletin ve hürriyetin hakim olduğu bir ülkenin özgüvenli, birbirine yürekten bağlı vatandaşlarına hiçbir güç diz çöktüremez. Bizim güçlü devletten, zengin milletten, özgür yurttaşlardan, büyük Türkiye’den anladığımız budur. Hükümet programımızı, iktidar projelerimizi tek tek açıkladıkça, göreceksiniz ki biz, ruhunda adalet ve hürriyet olan, bir büyük demokrasi devrimi yapmaya geliyoruz. Bu zulümler bitecek, bu karanlık dağılacak. Biz, hep ayakta kalacağız. Hep bir arada, hep omuz omuza olacağız. Ve her şey çok güzel olacak. Ekrem İmamoğlu. Silivri Zindanı.”
CHP LİDERİ ÖZGÜR ÖZEL KONUŞMASINDA ÖNEMLİ AÇIKLAMALARDA BULUNDU
İmamoğlu'nun mesajının okunmasının ardından CHP Genel Başkanı Özgür Özel halkın karşısına çıkarak konuşmasını yaptı. Özel konuşmasında Şile halkını selamlarken, "Şile'de miting mi olur, nerden bulacaksın o kadar insanı, dediler. Dedik ki Şile'de miting olmaz, biz Şile'ye mitinge değil eylem yapmaya gidiyoruz. Daha kalabalık olabilir miydik? Olamazdık. Kim varsa bu akşam Atatürk Meydanı'nda" dedi.
Özel'in konuşmasından öne çıkanlar şöyle oldu:
"BİR AVUÇ DARBECİ MİLLETİN İRADESİNE GÖZ DİKTİ"
"Bir avuç darbeci 19 Mart'tan beri milletin iradesine göz dikti. İstanbul'un iradesine, Şile'nin iradesine, geçtiğimiz seçimde seçtiklerimize, gelecek seçimde seçeceklerimize karışmaya çalışıyorlar. İşte biz burada o üç savcı, üç hakim ve bir cuntadan ibaret bir avuç muhterise karşı haklılığımızla, ahlakımızla, ahlaki üstünlüğü elde tutarak, psikolojik üstünlüğü elde tutarak ve bunu bu meydanların çoğunluk enerjisiyle arkasında durarak seçtiklerimizin yanındayız. İrademizin arkasındayız. Şile iradesine sahip çıkıyor."
ÖZEL ŞİLE BELEDİYE BAŞKANI İLE GÖRÜŞMESİNİ ANLATTI
"Bugün Özgür Başkan'la Silivri'de konuştuk. Diyor ki, "Geldim, 1.2 milyar lira bütçeli belediyeyi 1 milyar borçla teslim ettiler. Teftiş kurulunu görevlendirdim. 5 yılda 30 dosyada 580 milyon liralık usulsüzlük tespit ettik."
Bunları çıkardım, Ekim 2024'te gözlerinin içine bakarak bütün belediye meclisine anlattım. Kimse bir şey demedi. Ancak savcılık da alıp bu dosyaları harekete geçmedi. Ama bir örnek söyleyeyim dedi 30 dosyadan, bir örnek.
Kendisinden önceki belediye başkanı, parkecilik yapan birisi, yeni belediye binasına giriyor, parkeleri beğenmiyor.
Diyor ki, "üç boyutlu motifli parke alınacak." 720 bin liralık parke alınıyor, fatura kayda giriyor, ödeme yapılıyor. Bakın, o gün Özgür Başkan söyledi, bugün bana söyledi. Yarın bütün Şile'yi o belediye binasına, faturası kesilmiş, 720 bin lirası tahsil edilmiş belediye binasına üç boyutlu motifli parkeleri aramaya davet ediyorum.
Yok öyle bir şey. Fatura var, parke yok. Bakın 30 dosyadan bir tanesi sadece bu. Hodri meydan. Bir tane, bir tane savcı, hani İstanbul'a siyasi bir mevkiden yollanan seyyar giyotin, önüne geliyor, "AK Parti'nin dönemi, geç onu" diyor.
"Bana son 6 yılı getir" diyor. "Doğruyu değil, Ekrem'e iftira atan varsa onu anlat" diyorlar ya, buradan AK Parti'nin, MHP'nin Şileli üyelerine, seçmenlerine sesleniyorum.
ÇALINAN PARA HEPİMİZİN PARASI
Benim düşmanım değilsiniz. Harcanan, çalınan para hepimizin parası. Açık söylüyorum, ben Özgür Başkan'ın sorulan soruları gördüm. Kendisine bir gizli tanıkla iftira etmişler, ona verilen cevapları gördüm. Ama bilhassa kendilerine soru sorulan herkesin, "Başkanın bundan haberi yok" dediğini gözümle gördüm. Hatta bir video kaydında, başkandan sevgili annesine küfrederek bahsedip, bu işlerden haberinin olmadığını tescil ediyorlar.
MHP'nin, AK Parti'nin Şile'nin MHP'lisi, AK Partilisi, Özgür ortada. Hırsızın, hırsızın partisi olmaz. Büyük bir özgüvenle söylüyorum, eğer bu operasyonda herhangi bir yerde bir yolsuzluk varsa, yapan CHP'li ise de Allah belasını versin, AK Partili ise de belasını versin.
OYUNUZU GASP ETMEYE ÇALIŞIYORLAR
Ama, ama kimse pırıl pırıl evladımıza, ne diyorlar, su gibi duru, süt gibi tertemiz evladımıza, varıp da sırf siyasi amaçlarla, geçen hafta gördünüz, bir yer değiştirme, bir hamle, üç dönem yönetip bezdirdikleri, bu sene belediyeden gittikleri, alamadıkları yetkiyi oyunlarla almak için belediye başkanımıza iftira edip onun hakkını yiyip sizin oyunuzu gasp etmeye çalışıyorlar.
Buradan açıkça söylüyoruz, bu oyunlar, bu oyunlar bir tarafta dursun. Ama geçmiş dönemden 30 tane dosya dururken, tek bir TL'lik kusuru olmayan Özgür Başkan'ımızı ve Şile'nin iradesini size yedirmeyeceğiz darbeciler. Size yedirmeyeceğiz."
ÖZGÜR ÖZEL 12 ASKERİN MAĞARADA METAN GAZINDAN ZEHİRLENEREK ŞEHİT OLMASINA DEĞENDİ
"Sen briket evden garibanoğlunun işi yok, uzman çavuş eder, eline kına yakar yollarsın. Sonra bir cahilce iş yüzünden bir maharada, bir mağarada doğru dürüst ölçüm yapmadan, tedbir almadan sokarlar, al bayrakla evin önüne yollarlar. Anası bayılır, anası bayılır, anasına iğne yaparlar. Babasına telkinde bulunurlar. Varsa kardeşi bir işe koyarlar, 15 gün sonra kimse dönüp bakmaz."
ÖZEL TÜRK-İŞ'İN EYLEM KARARINA İLİŞKİN YAPTIĞI KONUŞMADA EMEKÇİLERE SESLENDİ
"Bugün Türk-İş duyduk ki meydanlara çıkıyor. Kötü yaptıklarında kötü dedik. Yanlış yaptıklarında eleştirdik. Ama ister DİSK olsun, ister Türk-İş olsun, ister Hak-İş olsun, emekçinin haklı talepleri için madem ki meydana çıkmaya karar verdiler, madem ki diyorlar ağustos ayında 500 iş yerinde grev var.
Buradan bütün emekçilere sesleniyorum: Hiç korkmayın, arkanızda millet var! Biz varız! Sizinle birlikte meydanlardayız! Sözüme, sözüme kıymet veren herkese, Ekrem Başkan'ın sözüne kıymet veren herkese, Cumhuriyet Halk Partisi'nin üyelerine, seçmenlerine, Türkiye'nin bütün demokratlarına, bütün hak arayanlara sesleniyoruz ki mutlaka birlikte kazanacağız.
Ağustos ayında eylem yapan işçilere ve memurlara sahip çıkın! Onlarla birlikte olun! Hep birlikte kazanacağız! Unutmayın ki işçi kurtulmadan emekli kurtulmayacak. Öğrenci huzur bulmadan polis huzur bulmayacak. Esnaf kurtulmadan köylü kurtulmayacak. Kurtuluş yok tek başına! Ya hep beraber ya hiçbirimiz!"
ÖZEL' MECLİSTE KURULACAK KOMİSYONA İLİŞKİN KONUŞTU
"İki lafın başında Kürt, Türk, Arap, Türk, Kürt, Arap diyerek, bir partiyi Türklerden, bir partiyi Kürtlerden, kendisini de Araplardan mesul sayıp Büyük Ortadoğu Projesi'ne geri dönüp, çeşitli planların içine girdiyse karşısında en güvenli çatıyı kuran ve o çatının altında 100 yıldır bu ülkeyi kucaklayan Cumhuriyet Halk Partisi vardır. Cumhuriyetin muhafızları, cumhuriyetin aşıkları vardır. Son günlerde, yıllardır, yıllardır arkasında durduğumuz, "Kürt sorunu çözülecekse mecliste çözülecek." dediğimiz bir komisyon üzerinden, efendim "CHP girmesin, korkarız kandırılır, öyle olur böyle olur."
CHP'NİN OLMADIĞI YERLERDEN KORKUN
Buradan büyük bir özgüvenle Şile meydanından sesleniyorum: Kimse CHP'nin olduğu yerden değil, olmadığı yerden korkun. Partinize güveniyor musunuz? Bana güveniyor musunuz?
Özgür Özel'in olduğu, Cumhuriyet Halk Partililerin olduğu hiçbir yerde değil cumhuriyetin kolonlarını kesmek, kolonuna çivi çaktırırsak şerefsiziz.
Tayyip Efendi bizi dışarıda bırakmaya, kullandığı kötü üslupla tahrik etmeye, bu işin dışında tutmaya, içeride hayalini kurduğu bir üçlü ittifak kurmaya kalkıyor. Ama anında yalanlamalar geldi.
Bu millet kışı atlatır ama yediği ayazı unutmaz. Yediği ayazı unutmaz. Açıkça söylüyoruz. Onun hayalleri şu anda kırık not almış, zayıf not almış, sınıfta kalmış birinin kopya çekme çabalarıdır. Öyle bir haldedir ki ahlaki üstünlük bizde, psikolojik üstünlük bizde, çoğunluk enerjisi bizde, Tayyip Erdoğan 28 buçuktan 29 almış, sınıfta kalmış, kopya çekmeye uğraşıyor."
ÖZEL, ORMAN YANGINLARINA İLİŞKİN KONUŞTU
"Ormanlar yandı, ciğerlerimiz yandı. Damacanayla, suyla yangın söndürmeye çalışan insanımız, tekeri patlak tankerle su taşıyan köylümüz, tişörtüyle yangının arasında kalan işçimiz var, gönüllümüz var. Ama ne yok? Milletin yanında duran bir devlet yok.
Türkiye'de şu anda bir devletsizlik krizi yaşıyoruz. Yaşadığımız her krizde, her afette iktidar koltuğu boşmuş gibi millet kendini korumak zorunda ya da kendini yalnız hissediyor. Orman yangınlarında asıl sorumlu Orman Genel Müdürlüğü olduğu halde, hatta belediyeler izin yokken ormana bile giremediği halde, yalana sarılmış, yalana sığınmış iktidar, fırsatını bulduğunda belediyeleri bile suçlayacak hale geliyor. Oysa, oysa orman yangınlarının önlenmesi, yangına etkili müdahale edilmesi, sonradan diğer çalışmaların hepsinin yapılması Orman Genel Müdürlüğü'nün görevi. Yaparlar mı?
3 BİN TANE UÇAK ALACAK PARAYI YAKTILAR
İmkan olsa aslanlar gibi yaparlar. Ama Orman Genel Müdürlüğü son üç yılda güçlenmesi lazım ya, 2300 personel kaybetmiş. 29.000 kadrosu şu anda boş durumda. Kendisine bütçeden ayrılan paranın yangınlar için %38'ini kullanmış. Araç yok, uçak yok, ekipman yok ama Mehmet Şimşek bütçeyi bırakmadığı için, cayır cayır ormanlar yanarken, bir taraftan, bir taraftan para yok diyenler, bir taraftan 19 Mart darbesinden bugüne kadar 3000 tane uçağı alabilecek parayı cayır cayır yaktılar, cayır cayır yaktılar."
ÖZEL'DEN DIŞİŞLERİ BAKANI HAKAN FİDAN'A SERT SÖZLER
"Evlere şenlik, bir TikTok'çu Hakan var. Biliyor musunuz? TikTok'çu Hakan. Kim bu? Bu, güya Dışişleri Bakanı. Ülkeyi nereyi tutsanız elinden kalıyor. Bu Bogota'da hazırlanan İsrail'e yaptırımlar içeren bildirgeyi imza attırmamıştı.
Çünkü korktular. İsrail'le ticaretin, deniz ticaretinin kati bir şekilde yasaklanmasından korktular. İsrailli katillerin Türkiye'de de yargılanacak olmasından korktular. Geçen sefer nasıl Mavi Marmara'dakileri sattılar, Türkiye'deki davaları düşürüp ezberden kendileri bir tazminatta anlaştılar, bu sefer de İsrail'le ters düşmekten korktular.
ANLAŞMAYA ŞERH KOYUP İMZAYI ATTILAR
Biz bunu söyleyince, dedi ki, "Uluslararası Deniz Anlaşması var. Biz o deniz anlaşmasının bazı maddelerine karşıyız. Bu maddeler Yunanistan'ın 6 milini 12 mil yapar. O yüzden atmadık." Oysa, "Ege dışında her yerde UNCLOS anlaşmasını uyguluyorsun." dedik. "Bak başka ülkeler şerh koymuş, sen de koyaydın." dedik. Utanmadan bize "Yunan'ı tutuyorsun." dedi. Asabımızı bozdu, gerekli cevabı verdik. O günden sonra Türkiye ayağa kalktı, "Nasıl yaparsın?" diye.
Ne oldu biliyor musunuz? Bu TikTok'çu bakan, sanki söylediklerini söylememiş gibi, tükürdüklerini yaladılar. Aynen dediğim gibi anlaşmaya şerh koyup altına imza attılar. O gün Cumhuriyet Halk Partisi'ne "Yunan tezini destekliyorsun." diyen Hakan Fidan, ne dedim sana? Ne dedim sana? Bu millet bunu yutmaz. Alnını karışladı senin, alnını karışladı."
Mitingte, halktan cep telefonlarının ışığını yakmalarını isteyerek Ekrem İmamoğlu ve bütün siyasi tutukluların özgürlüklerine kavuşmaları, aydınlığa çıkmaları için birlikte “yiğidim arslanım" şarkısını söyleten Özel, “sandık önümüze gelinceye kadar her biriniz Cumhurbaşkanı adayı gibi çalışmaya söz veriyor musunuz” diye sordu ve “Evveeet” yanıtına alarak sözlerine son verdi.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.