ANADİLİNDE EĞİTİM TUZAĞI
Hürriyet Yaşar yazdı…
Konunun çok boyutu var.
Hangi anadillerinde eğitim? Herhalde emperyalizm şimdilik yalnızca Kürtçeyi istediği için, bu sorunun yanıtı "Kürtçe eğitim."
Peki, hangi Kürtçe? Türkiye’nin her yanındaki Kürtler birbirlerini anlayabiliyorlar mı? Bunun yanıtı da "hayır"dır. Devlete kurdurulan Kürtçe televizyonla bu birlik oluşturuluyor.
Kürt kökenli yurttaşlarımızın çoğunluğunun "anadilinde eğitim" isteği saptanmış mıdır? Bu sorunun yanıtı da "hayır"dır.
OY KULLANMA ÖZGÜRLÜĞÜNÜ ESKİDEN BERİ YOK ETMEKTE OLAN AĞALIK DÜZENİ
Kürt kökenli yurttaşlarımıza, “Kürtçe eğitim mi, Türkçe eğitim mi almak istiyorsunuz?” diye sorulsa, doğru yanıtları derleme olanağı var mıdır? Bu sorunun yanıtı da "hayır"dır. Çünkü Türkçü-ırkçı ve Kürtçü-ırkçı odakların etkinliğine son verilmeden özgürce oylama yapmanın olanağı yoktur. Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki ağalık düzeni ise oy kullanma özgürlüğünü eskiden beri yok etmektedir.
Anadilinde eğitim emperyalizmin dayatması mıdır? Bu sorunun yanıtı "evet"tir. "Ama"lara, "ancak"lara az sonra geleceğiz.
Kürt kökenli yurttaşlarımıza Kürtçe eğitim yaptırılması için bastıran emperyalistler bunu insan hakları vb. gibi yüce amaçlar için mi dayatmaktadırlar? Bu sorunun yanıtı "hayır"dır. İçtenlikli ve tutarlı olsalardı, Türkiye’de T.C. yurttaşlarına kendi ulusal dillerinde –yani yabancı dilde– eğitim yapan okullarını hemen kapatırlardı. Yurt içinde ise yabancı liselerde Türk çocuklarına emperyalist devletlerin dillerinde eğitim-öğretim verilmesinin sakıncalarını gündeme getirenimiz kalmadı. Bu konuda ülkemizde yaratılan dumanaltı durum da doğru düşünmeyi güçleştiriyor.
“ANADİLİ” DOĞRU SÖZCÜK MÜDÜR?
"Anadilinde eğitim" insanlık için gerekli bir genel ilke olarak benimsenip anadili Süryanice, Çerkezce, Abazaca, Lazca, Zazaca -ve başka diller- olanlara da yaygınlaştırılacak mıdır? Bu sorunun yanıtı "hayır"dır. Aydınlarımızda ve politikacılarımızda konunun bu boyutuyla ilgili çok yaygın bir düşünce tembelliği egemen. Halkımızın düşüncesi ise “anadili” sözcüğünün yansıttığı haktanırlık duygusuyla çarpıtılıyor.
Bir devletin resmi diline ve eğitim diline ilişkin tartışmalarda, "anadili" doğru sözcük müdür? Bu sorunun yanıtı "hayır"dır. Resmi dil ve eğitim dili konuşulurken aydınlatıcı kavram "ulusal kimlik" ve "etnik kimlik" terimleridir. Ulus, etnik dillerle değil, tüm yurttaşların anlaşabildiği "ulusal dil" ile kurulur. Emperyalizm 12 Eylül’den beri, “Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkının Türk ulusu” olma niteliğini bozup, değişik etnik özelliklerden yararlanarak başka devletler yaratmaya çalışıyor. Bunu yaparken de, T.C. yurttaşlığına dayalı Türk ulusalcılığını faşistlik, ırkçılık; asıl etnikçilik olan Kürt ırkçılığına dayalı etnik ayrılıkçılığı ise ilerici bir ulusalcılık gibi göstermeyi başarıyor.
Resmi dil ve eğitim dili alanının doğru terimi, "ulusal dil"dir.
Etnik dilde eğitime başlayan çocuğun sonraki yıllardaki eğitimi aynı etnik dilde sürdürülebilecek midir? Bu sorunun yanıtı da "hayır"dır. Eğitim-öğretimin ileri dönemini etnik dillerde yürütmek olanaksızdır.
İlköğrenimini etnik dilde yapan çocuk, sonraki yıllardaki öğreniminde zorlanarak ulusal dili önceden bilen öğrencilerden geri kalmayacak mıdır? Bu sorunun yanıtı "evet"tir.
EMPERYALİST ŞIRINGA
"Anadilinde eğitim", ulusal varoluşun en başta gelen birleştirici unsuru olan "ulusal dil" kavramının yerine emperyalizmin şırınga ettiği bir terimdir, ulusu bölmekte kullanıldığı da apaçıktır. Türk solcusunun kafası artık, utanmadan "Türk ulusu" diyemeyecek ölçüde karışmıştır.
Tek ulusal dil olması demek, öteki dillerin yok edilmesi midir? Bu sorunun yanıtı "hayır"dır. Ulusun eğitim dilinin ve devletin resmi dilinin tek olması, öteki anadillerinin ortadan kaldırılmasını gerektirmez. Devletle ilişki ve eğitim dışında herkes kendi anadilinde , hatta istediği dilde iletişim kurabilmeli, dil yapıtları üretebilmeli, o dilleri öğretmek, geliştirmek, yaşatmak için gerekli kuruluşları, (dil okulu, dil kursu, dil enstitüsü vb.) kurabilmelidir.
Anadilinde eğitim isteyen solcularımız kendi yaşamlarında bu konuda tutarlı mıdırlar? Bu sorunun yanıtı "hayır"dır. Birçok solcumuz, yabancı dil öğretimiyle yabancı dilde öğretimi birbirine karıştırarak çocuklarını emperyalistlerin dillerinde eğitim yapan özel ya da devlet okullarına gönderebilmek için can atmakta, giriş sınavı hazırlıkları boyunca çocuklarının çocukluğu yok edilerek yarış atına dönüştürülürken anadilinde eğitimle hiçbir çelişme görmemekte, bunlardan birçoğu da o okulları bitiren çocuklarını, yurt değiştirecek biçimde emperyalist ülkelere kaptırmaktadırlar.
KIŞLALI ÖRNEĞİ
Ahmet Taner Kışlalı, Cumhuriyet gazetesindeki köşe yazılarında "alt kimlik- üst kimlik", "anadili-ulusal dil" tartışmalarında bu kavramları ayakları üstüne oturtmayı ve bu kavramlardaki çarpıtmaların üstesinden gelmeyi kendine görev edinmişti. Yani Türkiye’nin bölünmesinin düşüncemizdeki çarpıtmalarla hazırlanışının, yine düşünceyle ve bilgiyle karşısına dikilmişti ve bu işlevinde son derece başarılıydı. Onun kalleşçe şehit edilişinin en önemli nedeni buydu.
Şimdi gelinen noktada, sanki anadilinde konuşmak, anadilini işleyip geliştirmek yasakmış gibi, "ulusal dil" ile "anadili" kavramlarını birbirine karıştırıp "anadili" sözcüğünün duygusal etkisinden yararlanarak Kürtçe eğitim, Kürtçe resmi dil gerçekleştirilmeye çalışılıyor.
Türk solunun, sonuçları düşünülünce gerçek adı "etnik dilde eğitim" olan "anadilinde eğitim" tuzağından kurtulup "ulusal dil" bilincini yeniden kazandığı gün, emperyalistlerin uykularının kaçacağı gün olacaktır.
Odatv.com / 27 Eylül 2025 07:03
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.