Yeni dönem aile destek programı “müjde” olarak sunuldu. Vatandaşlık maaşı Yeni dönem aile destek programı “müjde” olarak sunuldu. Vatandaşlık maaşı adı altında bir gelir tamamlama sistemi açıklandı.
Ancak gerçek şu ki:
Bu ülkede milyonlarca insan, yaşlısı genci, çalıştığı hâlde geçinemiyor.
60 yaş üstü insanlar hâlâ ağır işlerde çalışıyorsa, restoranlarda saatlerce ayakta duruyorsa, geçimini sağlamak için fiziksel gücünün son kırıntılarını zorluyorsa, bunun tek bir adı vardır:
Ülke derin yoksulluğa sürüklenmektedir.
Bu tabloya rağmen sosyal yardımların “müjde” diye sunulması, sorunun üzerini örten geçici bir pansumandır. Asıl mesele, bu yardımlara neden ihtiyaç duyulduğudur.
Bu nedenle, bu ülkeyi yönetenlere net bir şekilde sesleniyorum:
Bu ülkede sosyal yardıma duyulan ihtiyaç, kötü yönetimin sonucu; sosyal yardımın kendisi ise çözüm değil krizin belirtisidir.
Bu stratejilerle Türkiye’de yoksulluk azalmaz, aksine daha da derinleşir.
Türkiye’nin Derin Yoksulluktan Çıkması İçin Atılması Gereken Stratejik Adımlarda;
•Yetersiz ve yanlış kadrolarla ekonomi yönetilemez.
•Liyakatsiz atamalar bütçeyi çökertir, enflasyonu körükler, sosyal yardıma duyulan ihtiyacı büyütür.
•Stratejik kadrolara siyasi değil, uzman kişiler atanmalıdır.
•Bütçe yönetimi seçim ekonomisine göre değil, ülkenin uzun vadeli çıkarlarına göre yapılmalıdır.
•Ekonomik karar alma süreçleri kurumlara devredilmeli ve şeffaflaştırılmalıdır.
•Yüksek enflasyon, yoksulluğun en hızlı yayılan aracıdır.
•Asgari ücret artışları, emekli düzenlemeleri, sosyal yardımlar enflasyon karşısında eridiği sürece hiçbir program çözüm olmaz.
•Bağımsız kurumlar güçlendirilmeden kalıcı fiyat istikrarı sağlanamaz.
•Emekli maaşları açlık sınırının bile altındaysa, bu ülke refah değil yoksulluk üretir.
•Yaşlı insanların ağır işlerde çalışması bir toplumsal çürüme göstergesidir.
•Emeklilik sistemi sürdürülebilir ve insanca yaşamı sağlayacak şekilde yeniden tasarlanmalıdır.
•Ekonomik büyüme yalnızca belli gruplara akıyorsa, halkın büyük çoğunluğu derin yoksulluğa yaklaşır.
•Vergi sistemi yeniden düzenlenmeli; geniş toplum kesimlerinin üzerindeki yük azaltılmalıdır.
•Büyük sermayeye tanınan imtiyazlar gözden geçirilmelidir.
•Eğitime erişimdeki adaletsizlik, uzun vadeli yoksulluğu garanti eden bir mekanizmadır.
•Kaliteli eğitim sadece varlıklı ailelerin çocuklarına ulaşabiliyorsa, ülke yönetilebilir değil bağımlı bir toplum yaratır.
•Eğitimde kalite, eşitlik ve teknoloji odağı şarttır.
•Sosyal yardım, kriz dönemlerinde destek olabilir; ancak kalıcı hale geldiğinde ülkeyi bağımlılaştırır.
•Yardım almak bir hak değil, zorunluluk haline geldiyse ülke sınıf atlatan değil sınıf düşüren bir yapıya evrilmiş demektir.
•Yardımlar istihdamla, eğitimle, mesleki destekle entegre edilmelidir.
Bugün sosyal yardım alan milyonlarca kişi, aslında ülkenin ekonomik çöküşünün görünür yüzüdür.
Asgari ücret geçim ücreti olmaktan çıktı.
Emekliler açlık sınırının altında yaşıyor.
Gençler çareyi yurtdışında arıyor.
Yaşlılar hâlâ ayakta çalışmak zorunda kalıyor.
Bu tabloyu “yardım müjdesi” ile kapatamazsınız.
Bu ülke, sosyal yardımla ayakta duran değil, kendi emeğiyle güçlü ve onurlu yaşayan insanların ülkesi olmayı hak ediyor. #enflasyon #sosyalyardım #ailedestekprogramı #geçinemiyoruz #memur #emekli #asgariücret altında bir gelir tamamlama sistemi açıklandı. Ancak gerçek şu ki:
Bu ülkede milyonlarca insan, yaşlısı genci, çalıştığı hâlde geçinemiyor.
60 yaş üstü insanlar hâlâ ağır işlerde çalışıyorsa, restoranlarda saatlerce ayakta duruyorsa, geçimini sağlamak için fiziksel gücünün son kırıntılarını zorluyorsa, bunun tek bir adı vardır:
Ülke derin yoksulluğa sürüklenmektedir.
Bu tabloya rağmen sosyal yardımların “müjde” diye sunulması, sorunun üzerini örten geçici bir pansumandır. Asıl mesele, bu yardımlara neden ihtiyaç duyulduğudur.
Bu nedenle, bu ülkeyi yönetenlere net bir şekilde sesleniyorum:
Bu ülkede sosyal yardıma duyulan ihtiyaç, kötü yönetimin sonucu; sosyal yardımın kendisi ise çözüm değil krizin belirtisidir.
Bu stratejilerle Türkiye’de yoksulluk azalmaz, aksine daha da derinleşir.
Türkiye’nin Derin Yoksulluktan Çıkması İçin Atılması Gereken Stratejik Adımlarda;
•Yetersiz ve yanlış kadrolarla ekonomi yönetilemez.
•Liyakatsiz atamalar bütçeyi çökertir, enflasyonu körükler, sosyal yardıma duyulan ihtiyacı büyütür.
•Stratejik kadrolara siyasi değil, uzman kişiler atanmalıdır.
•Bütçe yönetimi seçim ekonomisine göre değil, ülkenin uzun vadeli çıkarlarına göre yapılmalıdır.
•Ekonomik karar alma süreçleri kurumlara devredilmeli ve şeffaflaştırılmalıdır.
•Yüksek enflasyon, yoksulluğun en hızlı yayılan aracıdır.
•Asgari ücret artışları, emekli düzenlemeleri, sosyal yardımlar enflasyon karşısında eridiği sürece hiçbir program çözüm olmaz.
•Bağımsız kurumlar güçlendirilmeden kalıcı fiyat istikrarı sağlanamaz.
•Emekli maaşları açlık sınırının bile altındaysa, bu ülke refah değil yoksulluk üretir.
•Yaşlı insanların ağır işlerde çalışması bir toplumsal çürüme göstergesidir.
•Emeklilik sistemi sürdürülebilir ve insanca yaşamı sağlayacak şekilde yeniden tasarlanmalıdır.
•Ekonomik büyüme yalnızca belli gruplara akıyorsa, halkın büyük çoğunluğu derin yoksulluğa yaklaşır.
•Vergi sistemi yeniden düzenlenmeli; geniş toplum kesimlerinin üzerindeki yük azaltılmalıdır.
•Büyük sermayeye tanınan imtiyazlar gözden geçirilmelidir.
•Eğitime erişimdeki adaletsizlik, uzun vadeli yoksulluğu garanti eden bir mekanizmadır.
•Kaliteli eğitim sadece varlıklı ailelerin çocuklarına ulaşabiliyorsa, ülke yönetilebilir değil bağımlı bir toplum yaratır.
•Eğitimde kalite, eşitlik ve teknoloji odağı şarttır.
•Sosyal yardım, kriz dönemlerinde destek olabilir; ancak kalıcı hale geldiğinde ülkeyi bağımlılaştırır.
•Yardım almak bir hak değil, zorunluluk haline geldiyse ülke sınıf atlatan değil sınıf düşüren bir yapıya evrilmiş demektir.
•Yardımlar istihdamla, eğitimle, mesleki destekle entegre edilmelidir.
Bugün sosyal yardım alan milyonlarca kişi, aslında ülkenin ekonomik çöküşünün görünür yüzüdür.
Asgari ücret geçim ücreti olmaktan çıktı.
Emekliler açlık sınırının altında yaşıyor.
Gençler çareyi yurtdışında arıyor.
Yaşlılar hâlâ ayakta çalışmak zorunda kalıyor.
Bu tabloyu “yardım müjdesi” ile kapatamazsınız.
Bu ülke, sosyal yardımla ayakta duran değil, kendi emeğiyle güçlü ve onurlu yaşayan insanların ülkesi olmayı hak ediyor. #enflasyon #sosyalyardım #ailedestekprogramı #geçinemiyoruz #memur #emekli #asgariücret
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.