1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü, DİSK’in çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de binlerce kişinin katıldığı büyük bir mitingle kutlandı. Sabah erken saatlerden itibaren toplanan kortejler, Rıhtım Meydanı’na yürüdü. Etkinlik, Grup Munzur’un sahneye çıkmasıyla tamamlandı.
Kutlamaların ortasında da üniversite öğrencilerin sesi, tüm sahneyi susturdu. Öğrenciler, Şişli'de polisin çok sert müdahalesini protesto etti. Sahnedeki konuşmacı konuşmasını ara verip öğrencilerin sesini duyurmak zorunda kaldı.
"BAŞKA BİR TÜRKİYE MÜMKÜN"
Kutlamalarda ilk olarak 1 Mayıs Manifestosu okundu. Emekçiler Zühal Kaynak ve Hüseyin Tosun, “Asgari yaşama mahkûm olmadığımız bir hayat mümkün” diyerek şunları söyledi:
“Biz bu ülkenin tüm değerlerini ve güzelliklerini üretenleriyiz. Kimsenin ikinci sınıf vatandaş olmadığı, çocukların aç okula gitmediği, gazetecilerin, sanatçıların hapse atılmadığı bir Türkiye mümkün.”
DEMİRTAŞ VE İMAMOĞLU'NUN MESAJI OKUNDU
Edirne Cezaevi’nden Selahattin Demirtaş, “Sömürü düzeni yıkılana dek hep birlikte direneceğiz. Yaşasın 1 Mayıs! Bijî yekgulan” mesajı gönderdi.
Silivri Cezaevi'nden Ekrem İmamoğlu da “Bu devran dönecek. Kısa çöp, uzun çöpten hakkını alacak” dedi.
ÖZGÜR ÖZEL: YAMYAMLAR SÖMÜRÜYOR
CHP Genel Başkanı Özgür Özel de Kadıköy Meydanı’ndaydı. “Örgütlü işçiyi kimse yenemez. Örgütsüz işçileri bu yamyamlar sömürüyor” diyerek sendikasız emekçilere çağrıda bulundu:
- “Örgütlenin, hakkınızı arayın.”
EMEK GÜÇLER: ÖRGÜTLÜ HALKI KİMSE YENEMEZ
İstanbul Emek, Demokrasi ve Barış Güçleri’nin 1 Mayıs mesajı alanda büyük coşku yarattı:
- “Bugün bu alanda işçilerden öğrencilere, kadınlardan emeklilere, direnenler bir aradayız. Direniş kazanacak.”
KADINLAR DA KONUŞTU
Hatice Yayla, kadınlar adına konuştu:
- “Kadın bedeni ne iktidarın aracı ne erkek aklının haritasıdır. Yaşasın kadın dayanışması!”
GENÇLERİN SESİ YİNE EN YÜKSEK ÇIKTI
İTÜ öğrencisi Umut Özgür Şahin:
- “Üniversiteler sarayın arka bahçesine döndü. Gençliğin birleşik devrimci hareketini kuracağız.”
KAYYUMUN İŞTEN ÇIKARDIĞI EMEKÇİ KONUŞTU
İşten çıkarılan emekçi Günay Yıldız:
- “Sadece işimizi değil, geleceğimizi gasp ettiler. Alın terimizden, sendikalarımızdan vazgeçmeyeceğiz.”
HASAM AMCA MEYDANI SALLADI
Emekli Hasan Karakazan ise meydanda şöyle seslendi:
- “Emekliyken torunuma bir çikolata alamıyorum. Bu emekliler onları sandığa gömecek. Sandığı getirin haydi!”
FİLİSTİN'E BİN SELAM
1 Mayıs komitesi, meydanda Filistin bayrağı açarak:
- “Nehirden denize özgür Filistin!” sloganıyla dayanışma mesajı verdi.
ON BİNLER YAĞMUR ALTINDA HALAY ÇEKTİ
Yoğun güvenlik önlemleri ve ulaşım kısıtlamalarına rağmen Kadıköy Rıhtım’ı dolduran on binler, yağmura rağmen alanı terk etmedi. Baretleriyle gelen inşaat işçileri, oyuncular, gençler ve emekliler alanı mücadele sloganlarıyla inletti.
GRUP MUNZUR SAHNEYE ÇIKTI
Saat 15.00’te sahneye çıkan Grup Munzur, meydanı dolduran binlere şarkılarla seslendi. Konserle birlikte 1 Mayıs Kadıköy buluşması sona erdi.
İŞTE ANBEAN YAŞANANLAR
1 Mayıs İşçi Bayramı'nda anbean yaşananlar da şöyle:
"ÖRGÜTLÜ GÜCÜ KİMSE YENEMEZ" | 14.48
İstanbul Emek Demokrasi ve Barış Güçleri'nin 1 Mayıs mesajı okundu:
Hepimizi buluşturan gün, işçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü kutlu olsun. Bugün bu alanda on binler buluştuk. 77, 89, 96 1 Mayıs'ı şehitleri şahsında işçi sınıfının baskı ve sömürüden kurtuluş mücadelesinde ölümsüzleşenleri saygıyla anıyoruz.
96 1 Mayıs'ında ölümsüzleşen yoldaşlarımızın, kavga arkadaşlarımızın haklı ve onurlu davasını, bayrağını bugün bu meydanda dalgalandıran herkesi selamlıyoruz.
2024 1 Mayıs'ından bu yana geçen bir yılda direnişler hiç eksik olmadı. Şimdi bu alanda işçilerden öğrencilere, özgürlükleri için yürüyen kadınlardan inançları ve kimliklerini korumak için boyun eğmeyen halklara, doğasını ranta peşkeş çektirmemek için savunanlardan emeklilere, direnenler bir aradayız.
Bir aradayız çünkü bu alanı dolduran Mehmet Şimşek programıyla sefaleti büyüyenler, kayyumlarla iradesi gasp edilmeye çalışılanlar, savaş politikalarına vergileri akıtılanlar, yükseltilen milliyetçilikle birbirine düşman edilmeye çalışılanlar, depreme dayanıksız binlerce binanın olduğu kentte rant için Kanal İstanbul'la boğulmaya çalışılanlar, mahsulü, toprağı imha edilenler, havaya, suya, toprağa karışan siyanür ve kimyasallarla ölüme terk edilenler, niteliksiz eğitime mahkum edilenler, mesleklerde ucuz iş gücü olmaya zorlananlar, aile yılı denerek görünmez kılınmaya çalışılanlar bizleriz, direniyoruz. Biz diyoruz ki kazanmak mümkün dostlar.
"Artık böyle yaşamak istemiyoruz" dediğimiz ne varsa, bu baskı ve karanlığı yaratan, kuşatan ve saldıran ne varsa yıkmak mümkün. Yeniyi, güzeli, insanca ve onurlu bir yaşamı kurmak mümkün. Ay sonunu düşünmeden, evim bir sonraki depremde yıkılır mı diye kaygılanmadan, işten atılır mıyım korkusu yaşamadan, tacize, şiddete uğramadan, geleceğine dair endişelenmeden, savaşta olmadan, hapse atılıp rehin alınmadan yaşamak mümkün.
Tüm mümkünleri gerçeğe kavuşturacak şey, işte bugün işçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma gününde buluşan bu direnişlerin birleşmesidir. Her bir direnenin buluşup, birleşip, örgütlenmesi bize kazandıracaktır. Biliyoruz ve diyoruz ki örgütlü halkları hiçbir kuvvet yenemez.
Barış ve demokratik bir toplum ancak işçi sınıfının ve tüm ezilenlerin birleşik mücadelesiyle mümkün olacaktır. Savaş politikalarına, milliyetçilikle körüklenen düşmanlıklara ve halkların iradesini yok sayan baskı rejimlerine karşı eşitlik, özgürlük ve kardeşlik temelinde herkesin kimliği, inancı ve kültürüyle özgürce var olduğu bir arada yaşamı savunuyoruz.
Savaşın ve sömürünün değil, dayanışmanın ve adaletin hakim olduğu bir demokratik toplum için mücadele ediyoruz. Bu meydanda buluşan bizler, barışın ve demokrasinin teminatı olarak örgütlü gücümüze güveniyoruz.
Sermaye düzeninin ve onun dümenindeki AKP-MHP iktidarının topyekun saldırılarına karşı topyekun direniş tek çıkış yolumuzdur. Bizi kurtaracak olan kendi kollarımızdır. İşçileri, emekçileri, kadınları, öğrencileri, halkları bu mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz.
Süren ve gelişen direnişler sarayın korkusunu büyütmektedir. Boykottan greve, direnişin tüm eylemleri bu ucube düzeni sarsmaktadır. Biz bu gücümüzü sınıfımızdan alıyoruz. Biz işçi sınıfıyız, yaşamı üretenleriz. Bu gücü bilerek, bu gücü kuşanarak genel grev, genel direnişi örgütlemek, sendikalı sendikasız tüm işçileri, tüm direnenleri bir mücadele seferberliğiyle sermayenin egemenliğini def edecek sürekli, kararlı, örgütlü bir direniş yaratmak ellerimizdedir.
77 1 Mayıs'ından 96 1 Mayıs'ına kavgada ölümsüzleşenlere ve tüm insanlığa karşı sorumluluğumuz fabrikalarda, iş yerlerinde, hayatın olduğu her yerde sınıf kavgasını büyütmek... Karanlığı dağıtacak güç örgütlü işçi sınıfıdır. Kurtuluş yok tek başına. Ya hep beraber ya hiçbirimiz. Yaşasın 1 Mayıs! Yaşasın sosyalizm! Yaşasın işçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü!
EMEKLİ HASAN AMCA: EMEKLİLER SİZİ SANDIĞI GÖMECEK | 14.40
Emekli Hasan Karakazan:
Evet, sevgili yoldaşlar, sevgili gençler, sevgili emekliler, sevgili öğrenciler. Burada emekliyiz. Emeklinin sorunlarını anlatacağız. Çünkü bizi emeklileri bu devlete kambur diyorlar, sırtında.
E peki ya bu emekliler yıllardır, 30 senedir çalışırken, vergi öderken kambur değildi de, emekli oldu, rahat yaşaması lazımken, neden bizleri kambur görüyorlar?
Onlar aslında kambur. Yanlış düşünüyorlar, hata yapıyorlar.
Bu emekliler onları oradan yıkacak.
Oradan indirecek aşağıya. Çünkü bizler gerçek bu vatanın evlatlarıyız.
Emekliyiz, insanca yaşamak istiyoruz. Hey emekli kardeşlerimiz, yolcular, yoldaşlarımız.
Ben bir pazar günü torunumu alıp da parka götüremiyorum, götüremiyorum. Niye? 14.500 liraya emekli nasıl geçinecek? Kira mı verecek? Elektrik parası mı verecek? Su parası mı verecek?
Soruyorum. Pekala evdeki torunlarımıza utanıyoruz, alıp da pazara götürmeye, parka. Çünkü niye? Bir tane çikolatacı görürse, ister diye utanıyorum.
Yazıklar olsun bunlara. Evet, biz emeklilerin sorunlarını, dertlerini anlatmak için buraya geldik. Her zaman 1 Mayıs İşçi ve Dayanışma, emekçi bayramıdır.
Gençlere teşekkür ediyoruz. Ya utanın, utanın! Geleceğimiz gençlerin elindedir. Üniversitelerin elindedir. Gençler, her zaman için sizleri seviyoruz. Onun için bu emeklilere iyi bakın. Bu emekliler sizleri sandığa gömecek. Sandığı getirin buraya, haydi!
KADINLAR KONUŞTU | 14.35
1 Mayıs'ta kadınların mesajını Hatice Yayla okudu:
Sokaklarda direnen, bu meydanları dolduran, eşitlik, özgürlük ve barış mücadelesini büyütenler! Hepinizi kadınların sözüyle, direnişin, isyanın, dayanışmanın coşkusuyla selamlıyorum.
Biz kadınlar bugün yalnızca emeğimizi değil, onurumuzu, bedenimizi, özgür yaşam hakkımızı ve geleceğimizi de savunmak için buradayız. Çünkü bu ülkede kadın olmak, sadece yoksulluğun yükünü taşımak değil, eşitsizliğin, güvencesizliğin, şiddetin ve inkarın her biçimiyle de mücadele etmektir aynı zamanda. Görünmeyen ev içi emekle kutsanıp toplumsal emeğin dışına itilen biz kadınlarız. Üretimin her alanında var olmamıza rağmen emeğimizin adı yok, güvencesi yok. Eşit işe eş değer ücret yok.
Bakım emeği hala kadının görevi sayılırken çocuk bakımı, yaşlı bakımı, hasta bakımı sosyal devletin değil biz kadınların sırtına yükleniyor. Kadın bedeni üzerindeki tahakküm, bu iktidarın en köklü ideolojik araçlarından biri haline getirilmeye çalışılıyor. Kadın yoksulluğunu büyütüp sadaka sunanlar "aile yılı" ilan ediyor. "Kadının doğasıdır", "annelik kutsaldır", "üç çocuk doğurun", "doğal olan normal doğumdur", "çocuğu olmayan aile değildir" gibi söylemlerle biz kadınlara biçilen rol sadece biyolojik değil, aynı zamanda politik bir denetim aracına dönüştürülmeye çalışılıyor. Kadınlara çocuk doğurmayı görev, sessiz kalmayı erdem, itaat etmeyi fazilet gibi sunan bu anlayış, kadınların eşit yaşam hakkını yok etmeye çalışıyor.
Ama bizler biliyoruz ki, aileyi kutsayanlar, kadınları yok sayanlardır aynı zamanda. Kadın bedeni ne iktidarların nüfus politikalarının aracı, ne dini kuralların malzemesi ne de ataerkil erkek aklının haritasıdır. Bedenimiz, kimliğimiz, irademiz bizimdir. Bu ülkede her gün kadınlar erkek devlet şiddetiyle katledilirken iktidar, kadın kazanımlarını birer birer ortadan kaldırmaya çalışıyor. İstanbul Sözleşmesi'ni bir gece yarısı kararıyla feshedenler, kadınların yaşam hakkına da saldırıyor. "Biz kadınları koruyacağız" diyenler, yargı eliyle failleri aklıyor. Adalet var diyenler, şiddeti, kadın katliamlarını cezasızlıkla besliyor.
Bugün iktidar kadınları olduğu kadar, LGBTİ+'ları da hedef alıyor. Ve biliyoruz ki bu saldırı yalnızca bireylere değil, toplumun çoğulcu, eşitlikçi, özgür yapısına yöneliktir. Kadın mücadelesi, LGBTİ+ mücadelesinden ayrı değildir.
Biz kadınlar bugün dünyada ve ülkemizdeki savaş politikalarına karşı barış talebini en güçlü ifade edenlerdeniz aynı zamanda. Bizler biliyoruz ki, savaşlarda en çok da kadınlar yoksulluğa, göçe, şiddete, açlığa mahkum ediliyor. Barış demek bizler için sadece silahların susması değil. Eşitliğin, adaletin, kadınların, ezilenlerin, tüm renkleriyle, diliyle, kimlikleriyle, bu ülkede var olan halkların söz hakkının tesisi aynı zamanda. Kadınların toplumsal yaşamın her alanında eşit temsilini sağlamak için, eşit işe eş değer ücret için, kadınların karar alma süreçlerine katılımı için, bir kişi daha eksilmemek için mücadelemizle sözümüzün, kararlarımızın, yaşamlarımızın sahibi olacağız. Yaşasın 1 Mayıs! Yaşasın kadın dayanışmamız!
ESENYURT KAYYUMUNUN İŞTEN ÇIKARDIĞI EMEKÇİ KONUŞTU | 14.30
Esenyurt kayyumunun işten çıkarttığı emekçi Günay Yıldız:
Kadınım, emekçiyim, direnen bir işçiyim. İki çocuğunu tek başına büyüten bir anneyim. 2021 yılında başladığım görevim kayyum tarafından, 14 Mart 2025 görev sürem sonlandırılıncaya kadar disiplinli, özverili, sorumluluk sahibi bir şekilde görevimi eksiksiz yerine getirdim. Güvenlik görevlisi olarak çalıştığım Esenyurt Belediyesi'ndeki işim kayyum tarafından son verildi. Sadece sendikalı olmam, örgütlü olmam, severek özveriyle yaptığım işim sonlandırıldı. Sizlere tüm Türkiye'den işi için, ekmeği için, sendikal haklarını, direnen tüm işçi arkadaşların selamlarını getirdim. Bizler sadece işimizden değil, çocuklarımızın geleceği, yaşama güvencemiz, yıllarca verdiğimiz emeğimiz olan tazminatlarımız da gasp edildi. Bu ses sadece benim sesim değil, 1 Mayıs'ın sesidir. 1 Mayıs'ta direnen milyonların, haksızlığa karşı dimdik duran, birbirine omuz verenlerin sesidir. Biz bu ülkenin direnen milyonları olarak, 1 Mayıs meydanlarında sendikal haklarımızı, sendikalarımıza sahip çıkıyoruz. Alın terimizden, sendikalarımızdan vazgeçmeyeceğiz. Yaşasın 1 Mayıs! Kurtuluş yok tek başına. Ya hep beraber, ya hiçbirimiz!
GENÇLERİN MESAJI OKUUNDU | 14.15
Gençler adına 1 Mayıs mesajını Umut Özgür Şahin okudu:
Geçtiğimiz saatlerde arkadaşlarımız özgürlüklerine sahip çıkmak için Taksim'e çıkmak istedi ve onlarca arkadaşımız şiddetle, işkenceyle gözaltına alındı. Önce orada direnenlere selam gönderiyorum. Anayasal haklarını kullanan arkadaşlarımızı derhal serbest bırakın!
İsmim Umut Özgür Şahin, İstanbul Teknik Üniversitesi Makina Mühendisliği bölümü öğrencisiyim. Sizleri, verdikleri mücadeleyle tüm ülkeye umut taşıyan tüm öğrenci arkadaşlarım adına selamlıyorum.
Bugün, bu ülkenin emekçilerinin, işçisinin, öğrencisinin sesi olma günü. Bugün gençliğin hayallerinin yurt köşelerinde çürütülmesine, işsizliğe, güvencesizliğe ve geleceksizliğe karşı omuz omuza durma günü. Biz buradayız. Geleceğimizin olmadığı bu düzene razı değiliz.
Üniversite sıralarında hayalini kurduğumuz geleceğin yerini bugün açlık, borç, baskı aldı. Barınacak yurt bulamıyoruz, bulsak beslenemiyoruz. Öğrenim atlıyor, KYK borçlarıyla yaşıyoruz. Üniversiteler, bilim üretme yeri olmaktan çıktı. Sermayenin ihtiyaçları doğrultusunda, sarayın arka bahçesine çevrildi. Kayyum rektörlerin, ÖGB'nin ve soruşturma tehditlerinin gölgesinde okuyoruz. Ama susmuyoruz. Çünkü biliyoruz ki, bu düzen bize ne barınma hakkı tanıyor, ne eğitim hakkı, ne de bir gelecek umudu. Bu düzeni değiştirmekten başka bir seçeneğimiz olmadığını biliyoruz.
Bugün yalnızca üniversite öğrencileri değil, liseliler de bu sömürü düzeninin hedefinde. MESEM adı altında çocuk emeği meşrulaştırılmaya çalışılıyor. Sermayeye ucuz iş gücü sağlamak uğruna gençler ölüme gönderiliyor. Liseliler eğitim hakkından mahrum bırakılıyor, okuldan koparılıyor. Öte yandan, proje okullarıyla liseler tek adam rejiminin ideolojik temsiliyeti haline getiriliyor. Nitelikli, bilimsel eğitimin yerine gerici kuşatma dayatılıyor. Ama liseliler susmuyor. Onlarca ilde sokağa çıkan liseliler "Bu bizim geleceğimiz" diyerek isyanı büyütüyor.
Biz bu düzene karşı bütün öğrencilerin sesini büyütmek zorunda olduğumuzu biliyoruz. Sermaye için bir cennet, bizler için bir cehenneme dönüşen bu düzeni yaratanlar, krizin faturasını bize kesenler, sesimizi bastırmak istiyor. Saray rejimi, iktidarını sürdürebilmek için tüm muhalefeti gözaltılarla, tutuklamalarla sindirmeye çalışıyor. Ama nafile. Biz bu rejime, bu karanlığa teslim olmayacağımızı 19 Mart'ta barikatları aşarak gösterdik. Bugün burada aynı kararlılıkla sesleniyoruz: Ne gözaltılarınız ne baskılarınız bizi susturamayacak! Tutuklanan, gözaltına alınan bütün arkadaşlarımız serbest bırakılana kadar durmayacağız. Bu düzeni kuranların saltanatı gençliğin öfkesiyle yıkılacak.
19 Mart'tan bu yana sokaklardayız. Beyazıt Meydanı'nda attığımız ilk adımı Galata'da, Maçka'da on binlerle yürüdüğümüz öğrenci eylemleriyle büyüttük. Bu ülkenin dört bir yanında yükselen hareketimiz yalnızca öfkemizi değil, umudumuzu da büyütüyor. Birleşik bir öğrenci hareketinin ne kadar güçlü olduğunu, en başta iktidar olmak üzere bütün ülkeye gösterdik. Bu hareketi daha da büyüterek ve süreklileştirerek toplumun tüm kesimleriyle buluşturacağız. Çünkü biliyoruz ki, birleşik ve örgütlü bir halkı hiçbir kuvvet yenemez.
Gençliğin birleşik devrimci eylemini her alanda büyütmeye devam edeceğiz. Demokratik, özgür bir Türkiye talebimizle, 19 Mart'tan beri süregelen eylemlerin baş öznesi olan biz öğrencilerin en geniş kesiminde birleşik hareketi kurmalıyız, kuracağız. Bizler bu karanlığa teslim olmayacağız. Mücadelemize her alanda devam edeceğiz. Yaşasın 1 Mayıs, yaşasın öğrenci dayanışması!
DEMİRTAŞ'IN MESAJI OKUNDU | 14.08
Edirne'deki Selahattin Demirtaş'ın mesajı okundu:
Emek ve Dayanışma Günü vesilesiyle bir araya gelen tüm emekçilere yürek dolusu selam, sevgilerimizi gönderiyoruz. Biliyoruz ki dünyanın neresinde sömürü ve zulüm varsa orada illaki direniş de vardır. Emeğin ve emekçinin hakkı kazanılana dek, bu sömürü düzeni yıkılana dek, toplumsal barışla birlikte demokratik bir sistem inşa edilene dek hep birlikte direneceğiz. Bu vesileyle tüm emekçilerin 1 Mayıs'ını kutluyor, özgür günlerde görüşebilmeyi diliyoruz. Yaşasın 1 Mayıs! Bijî yekgulan
İMAMOĞLU'NUN 1 MAYIS MESAJI OKUNDU | 14.05
Silivri'deki Ekrem İmamoğlu'nun mesajı okundu:
- Bugün 1 Mayıs, işçilerin ve emekçilerin bayramı. Silivri Cezaevi'nden bütün işçi ve emekçi kardeşlerimin 1 Mayıs'ını kutluyorum. İşçiler ve emekçiler, insanca bir yaşam ve çalışma koşulları için senelerdir mücadele ediyor. Dünyayı ve hayatı emekleriyle var edenler uzun zamandır emeklerinin karşılığını almak ve insanca çalışmak kavgası veriyorlar. 1 Mayıs bu uzun mücadeleyi, bu zorlu kavganın simgeliyor. Kutlu olsun. Emeğiyle geçinen insanların ülkemizde ne kadar ağır şartlarda geçindiğini çok iyi biliyorum. Ekonomimizi çökerten iktidar, 19 Mart darbesiyle bu ülkede geçinmeyi, iş ve aş derdinde on milyonları daha da zora soktu. Sevgili emekçi kardeşlerim, işçiler, bu devran elbette dönecek. Emeğin, emekçinin hakkını alacağı bir dönemi çok yakında getireceğiz. Yasakların, baskıların son bulacağı günler çok yakındır. 1 Mayıs'ı Taksim'de milyonlarla hep birlikte coşkuyla kutlayacağımız günlere kavuşmamıza az kaldı. Başta İstanbul için gece gündüz çalışan emekçi kardeşlerim olmak üzere, alın teriyle evlerine ekmek götürme derdindeki milyonlara selam olsun. Kısa çöp, uzun çöpten hakkını alacağı günler yakındır.
ÖZEL: YAMYAMLAR SÖMÜRÜYOR | 14.04
1 Mayıs alanını selamlayan Özel, ardından basın mensuplarına konuştu:
Merhaba arkadaşlar. Bugün 1 Mayıs'ta önce Türk İş ile birlikte Kartal'daydık. Sonra da DİSK'in, KESK'in, Türk Tabipleri Birliği'nin ve TMMOB'un çağrısıyla Kadıköy'de toplanan on binlerle birlikte Kadıköy Meydanındayız. Rize'de Hak İş kutluyor. Onlarla da bir dayanışma telefonu görüşmesi yaptık. Biraz önce de dört yapının değerli genel başkanlarıyla birlikte emekçileri selamladık. Buradan 1 Mayıs İşçi Bayramını kutluyorum. Bir ülkede emek özgürse o ülke özgürdür. Örgütlenmenin önündeki engeller kaldırılmışsa ve emekçilerin önündeki bariyerler kaldırılmışsa o ülke özgürdür ve o ülke hep birlikte zenginleşmeye doğru ilerlemektedir. Bugün Türkiye'de hem örgütlenmenin önünde engeller var hem de Türkiye'nin, İstanbul'un sembol meydanı Taksim ablukada altında. Sendikalar bugün yıllar sonra Kadıköy'deler ama temel hedefin Taksim olduğunu söylüyorlar. Biz de Taksim'in bir özgürlük meydanı olarak, bir dayanışma meydanı olarak, bir emek meydanı olarak özgürleşeceği gün için mücadele ediyoruz. Bugün Taksim'deki yasak ve abluka bu ülkedeki iktidarın özgüvensizliğini, kendine güvenmemesini gösteriyor. Binlerce polisle birlikte bir meydanı hapsetmek aslında o ülkeyi yönetenlerin gerçek anlamda iktidar sahibi olmadıklarını devleti bir polis devletine çevirdiklerini gösteriyor. O meydanın özgürleşmesi ile emeğin önündeki bütün engellerin kalkması da yakındır. Bunun için hep birlikte mücadele ediyoruz. Bugün hangi meydana çıkarsak işçiler kendiliklerinden kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz diyor. Ben Türkiye'deki bütün emekçileri selamlıyorum. Örgütlü olanların örgütleri nezdinde selamlıyorum. Sendikasız işçilere de bir an önce sendikalara üye olun. Örgütlenin, örgütlü işçi güçlüdür. Örgütlü işçinin hakkını kimse yiyemez. Bu yamyamlar örgütsüz işçileri teker teker sömürüyorlar. Daha sonra da güvencesizlikle, işsizlikle baş başa bırakıyorlar. Onun için Emek Dayanışma Günü'nde İşçi Bayramı'nda Türkiye işçi sınıfını selamlıyor. Örgütsüz olan bütün işçileri, sözümüze değer veren tüm emekçileri örgütlenmeye, sendikalara üye olmaya davet ediyorum.
ÖZGÜR ÖZEL KADIKÖY'DE | 14.00
#CANLI
CHP lideri Özgür Özel Kadıköy'de #1Mayıs kutlamalarının yapıldığı alana gelerek emekçileri selamladıhttps://t.co/6KGCYb7qIQ https://t.co/IhpNqpebX0 pic.twitter.com/UjTZ1iwLHA— Halk TV (@halktvcomtr) May 1, 2025
1 Mayıs komitesi, eylem alanına gelen siyasi liderleri tanıttı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel de geldi. Özel, emekçileri selamladı.
Özgür Özel, Dem Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Meral Danış Beştaş,
Halkların Demokratik Kongresi Eş Genel Sözcüsü Ali Kenanoğlu, ve HDK aktivisti Sebahat Tuncel sahnede bir araya geldi.
1 MAYIS MANİFESTOSU OKUNDU | 13.30
Emekçiler Zühal Kaynak ve Hüseyin Tosun, 1 Mayıs manifestosunu okudu:
- Biz bu ülkenin tüm değerlerini ve güzelliklerini üretenleriyiz. Biz işçiler, kamu emekçileri, mühendisler, mimarlar, şehir plancıları, hekimler, emekliler, gençler, kadınlar. Bugün ülkenin dört bir yanında 1 Mayıs meydanlarında buluştuk.
- İl il, ilçe ilçe, mahalle mahalle, sokak sokak, 1 Mayıs meydanlarına aktık. Kendini bu ülkenin sahibi sananlara, halktan büyük bir güç olmadığını bir kez daha gösterdik.
- Biz tüm renklerimiz ve farklılıklarımızla Türkiye'yiz. Ve bugün 1 Mayıs meydanlarında başka bir yaşamın, başka bir Türkiye'nin müjdesini vermek için bir aradayız.
- Bugün, 1 Mayıs alanlarında bir kez daha tanık oluyoruz ki ülkemizde yepyeni bir güneş doğuyor. Mutlu bir hayat filizleniyor.
"ASGARİ YAŞAMAYA MAHKUM OLMADIĞIMIZ BİR HAYAT MÜMKÜN"
- 1 Mayıs alanlarından bir kez daha ilan ediyoruz ki; zorbaların değil, işçilerin, emekçilerin, halkın egemen olduğu bir ülke mümkün. Ürettiğimiz değeri adilce bölüştüğümüz, asgari ücrete ve asgari yaşamaya mahkum kalmadığımız bir hayat mümkün.
- Demokratik haklarımızı kullanabildiğimiz, sendikalı olabildiğimiz, grevlerin yasaklanmadığı, itiraz edenin, hakkını savunanın kapısına gece yarısı kimsenin dayanmadığı bir ülke mümkün. Çalışırken ölmediğimiz, sağlığımızı kaybetmediğimiz, tükenmediğimiz, tacize, şiddete, ayrımcılığa uğramadığımız; 8 saat insanca çalışıp, 8 saat insanca dinlenip, 8 saat insanca yaşadığımız bir hayat mümkün.
- Onlarca yıl çalıştıktan sonra emekli olabildiğimiz, emeklilik hakkımızın gasp edilmediği, emekli olunca çalışmak zorunda kalmadığımız, emeklisini insanca yaşatan bir ülke mümkün.
- Sokaklarda, iş yerinde şiddetin, tacizin olmadığı, kadınların güvencesiz ve esnek çalışmaya mahkum edilmediği, ayrımcılığa uğramadığı, İstanbul Sözleşmesi'nin uygulandığı, ILO 190 sayılı sözleşmenin onaylandığı bir hayat mümkün.
"ÜLKE KAYNAKLARININ SİYASİ RAKİPLERİ TASFİYE ETMEK İÇİN DEĞİL..."
- Ülke kaynaklarının sermaye için, rantçılar için, savaş için, siyasi rakipleri tasfiye etmek için değil, bizi, 86 milyonu insanca yaşatmak için kullandığı bir ülke mümkün.
- Kimsenin ikinci sınıf vatandaş olmadığı, dilimize, inancımıza, kimliğimize, kökenimize bakılmadan hepimizin tüm renklerimizle eşit yurttaşlar olduğumuz, özgürce siyaset yapabildiğimiz ve örgütlenebildiğimiz, bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine yaşadığımız bir hayat mümkün.
- Çocuklarımızın okula aç gitmediği, öğretmenlerin bir gecede sürgün edilmediği, diplomaların tek kişinin emriyle iptal edilmediği bir ülke mümkün. Yıllarca çalışıp, okulları bitirip, en zor sınavları geçip "mülakat" adı verilen tek adama sadakat sınavına maruz kalmadığımız, KHK'lerle bir sabah işsiz kalmadığımız, çalışma hakkımız başta olmak üzere kazanılmış haklarımızın korunduğu bir hayat mümkün. Gazetecilerin, sendikacıların, sanatçıların, akademisyenlerin, belediye başkanlarının, eş başkanlarının, muhalif siyasetçilerin, gençlerin hapse atılmadığı özgür bir Türkiye mümkün.
- Büyük bölümü deprem bölgesindeki bir ülkede, felaketi çaresizce beklemediğimiz, rantı değil, doğayı ve yaşamı korumayı hedefleyen bir ülke mümkün. Herkesin başını sokabileceği bir evi olduğu, depreme dayanıklı, doğaya ve insana saygılı, güvenli şehirlerde yaşadığımız bir Türkiye mümkün. Bebeklerin sağlığının para hırsına kurban edilmediği, boğmacadan, kızamıktan çocukların ölmediği, insanları hastalıklardan koruyan, hastalandığında kolayca ulaştığı nitelikli bir sağlık sistemi mümkün. Halkın değil, kayyumcuların değil, halkın söz ve karar sahibi olduğu bir düzen mümkün.
"YA HEP BERABER YA HİÇ BİRİMİZ"
- Gerçek bir demokrasi mümkün. Bugün Türkiye'nin dört bir yanındaki yüzlerce 1 Mayıs alanında aynı anda hep beraber ilan ediyoruz. Emeğin, demokrasinin, adaletin, barışın, eşitliğin, laikliğin, özgürlüğün ve kardeşliğin egemen olduğu bir düzeni kuracağız. Yeter ki birlik olalım. Yeter ki mücadele edelim. Yeter ki tek başımıza olmadığımızı bilelim. Kurtuluş için hep beraber olalım. Yeter ki hep beraber yürüyenlerin gül sesini duyalım. Birleşik mücadelenin gücünü gösterelim.
- Yeter ki, 2025 yılında, 1 Mayıs meydanlarında milyonlar kendisinin, çocuklarının ve ülkenin geleceği için söz veriyor. Yarından tezi yok, bu meydandan ayrılır ayrılmaz, nerede çalışıyorsak, nerede yaşıyorsak, nerede mücadele ediyorsak, orada örgütleneceğiz. Gücümüzün birliğimizden geldiğini bilecek ve örgütlü olacağız.
- Örgütlenerek kazanacağız. Birleşe birleşe kazanacağız. Halkın birleşik mücadelesi kazanacak. Mutlaka ama mutlaka biz kazanacağız. Biz kazandığımızda, biz kazandığımızda demokrasi kazanacak, adalet kazanacak, barış kazanacak, kardeşlik kazanacak, emek kazanacak, bu ülke, bu halk kazanacak. Kurtuluş yok tek başına. Ya hep beraber ya hiçbirimiz. Yaşasın 1 Mayıs.
13.15 KADIKÖY'DEN FİLİSTİN'E SELAM
Kadıköy'de 1 Mayıs komitesi Filistin bayrağı açarak işgalci İsrail'e karşı Filistinlilerin direnişine selam yolladı:
#CANLI | Kadıköy'de #1Mayıs komitesi Filistin bayrağı açarak işgalci İsrail'e karşı Filistinlilerin direnişine selam yolladı
???? Her yer Filistin, her yer direniş https://t.co/6KGCYb7qIQ https://t.co/mBEEGm0dyC pic.twitter.com/cyeeUnJ22d— Halk TV (@halktvcomtr) May 1, 2025
- Meydanlarda, 1 Mayıs meydanlarında, barış ve özgürlük mesajları veriyorlar. Buradan, İstanbul'dan bir mesajla Gazze'ye, İstanbul'dan bir mesajla Ramallah'a. HHep beraber haykıralım: Nehirden denize özgür Filistin! Nehirden denize özgür Filistin!
- Dünyanın dört bir yanında işçiler, emekçiler, Filistin halkının özgürlük mücadelesine 1 Mayıs meydanlarından selam gönderiyorlar. Grevlerle, boykotlarla, yürüyüşlerle Filistin halkının direnişini destekliyoruz. Filistin'de, Gazze'de, Ramallah'taki 1 Mayıs kutlamalarını selamlıyoruz.
ON BİNLER RIHTIM'DA | 13.00
On binlerce kişi, ulaşım yasağına ve yağmura karşın Kadıköy'e 1 Mayıs'ı kutlamak için geldi.
ÖĞRENCİ: AKP'DEN ARTIK YILDIK | 12.30
Gazeteci Gülseven Özkan'a konuşan bir öğrenci şunları ifade etti:
"Üniversite öğrencisiyim. Biz bugün burada, , var olan mücadelenin devamını getirmeye geldik. Yılmayacağız, pes etmeyeceğiz. Hakkı, hukuku, adaleti, özgürlüğü, , bu ülkeye getirene kadar mücadele etmeye devam edeceğiz. Tavrımız gayet net, gayet belliydi. Biz AKP hükümetini artık istemiyoruz, gençler olarak yıldık. Söyleyeceklerim bu kadar."
EZEL AKAY: GENÇLER İŞGAL ETTİ | 12.15
Ünlü Oyuncu Ezel Akay da Kadıköy'deki 1 Mayıs kutlamalarına katıldı. Akay, Taksim ve Kadıköy ayrımına ilişkin şöyle konuştu:
Kadıköy'de #1Mayıs kutlamalarına katılan yönetmen/senarist Ezel Akay:
???? Eskiden bizim annelerimiz babalarımız "Aman sokağa çıkma, nümayiş var" derdi. Şimdi sokağa çıkmayan evlatlarına "Sen ne biçim gençsin?" diyorlar. Büyük bir değişim bu. https://t.co/W4DNnWcwLs pic.twitter.com/oDyDh6ZAOc— Halk TV (@halktvcomtr) May 1, 2025
- Vallahi şimdi gerçek şu, Taksim'in çok çok çok büyük bir önemi var, tarihi bir önemi var. Ona hayır denmesi imkansız. Ama önemli olan ses duyurmak. Yani orada engellenirse öbür tarafta, meydanlarda engellenirse sokaklarda, her ihtimali denemek lazım. Çünkü bir mekanda olmaktan çok daha önemli, birçok insanın sesini duyurması. Bugün de öyle bir gün yani, fazla da eleştirmiyorum.
Akay, Oyuncular Sendikası'nın bu sene daha kalabalık olması hakkında da şunları ifade etti:
Evet ya, işgal etmiş gençler. (Değişim görüyor musunuz) Tabii görüyorum ama daha da ilginç, eskiden bizim annelerimiz babalarımız "Aman sokağa çıkma, nümayiş var" derdi. Şimdi sokağa çıkmayan evlatlarına "Sen ne biçim gençsin?" diyorlar. Büyük bir değişim bu.
EMEKÇİLERDEN BARETLİ EYLEM | 12.00
İnşaat işçileri #1Mayıs'ta Kadıköy'den baretleriyle ses yükselttihttps://t.co/6KGCYb7qIQ https://t.co/HDR0wwNIc3 pic.twitter.com/sWrezpt29L
— Halk TV (@halktvcomtr) May 1, 2025
Türkiye'nin en ağır çalışma koşullarındaki inşaat sektöründe çalışan emekçiler de seslerini yükseltti. Emekçiler, baretlerini yere vurarak eylem yaptı.
OYUNCULAR SENDİKASI KOŞARAK GİRİŞ YAPTI| 11.43
Gazeteci Serhıldan Hülakü'nün aktardığına göre; Oyuncular Sendikası, Kadıköy'deki 1 Mayıs'a katılmak için Numune Hastanesi önünde buluştu. Oyuncular sendikası, miting alanına koşarak giriş yaptı.
Oyuncular Sendikası Numune Hastanesi'nden Kadıköy miting alanındaki #1Mayıs kutlamalarına koşarak girdi https://t.co/63RCXwjB60 pic.twitter.com/D0P05QQFuM
— Halk TV (@halktvcomtr) May 1, 2025
ŞAKIR ŞAKIR YAĞMUR ALTINDA EMEKÇİ HALAYI | 11.30
Kadıköy'e yoğun ulaşım yasağının ardından bir de yağmur aşladı. Fakat 1 Mayıs'ı kutlamak isteyen emekçilere ne yağmur ne de ulaşım yasağı engel oldu.
On binler Kadıköy'de toplanırken emekçiler, şakır şakır yağan yağmurun altında halay çekmeye başladı.
HALK TV KADIKÖY'DE | 11.06
Halk TV Muhabiri Dilan Alp, Kadıköy'deki 1 Mayıs kutlamalarını takip etmek için alana geldi. Alp, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in 13.00'te gelip konuşma yapacağını söyledi. Alp, emekçilerin, "Biz kazanacağız" slogan ile toplandığını bildirdi.
CHP İLÇE ÖRGÜTLERİ YÜRÜYÜŞE GEÇTİ | 10.40
Tüm ulaşım engellemelerine rağmen Kadıköy'de kalabalık büyümeye devam ediyor. CHP İlçe örgütleri de Boğa’dan rıhtıma doğru yürümeye başladı.
SÖĞÜTLÜÇEŞME'DEN RIHTIM'A | 10.38
Söğütlüçeşme'deki Marmaray ve metroüs durağında yurttaşlar bir araya gelmeye başladı.
Kalabalık, bu noktadan Rıhtım Meydanı'na yürüyüş gerçekleştirecek
TURP PANKARTINA YASAK | 10.00
Cumhuriyet'in haberine göre; CHP Kadıköy İlçe Gençlik Kolları ile güvenlik güçleri arasında, alana sokulmak istenen "Turpunlan şalgamınlan devlet yönetilmez" pankartı nedeniyle kısa süreli bir tartışma yaşandı. CHP Kadıköy İlçe Başkanı Ali Narin duruma tepki göstererek şöyle konuştu:
“Miting alanına hakaret içermeyen her türlü pankartın alınacağı kararı varken, gençlerimizin mizah içeren pankartlarına getirilen yasak, baskı rejiminin bir göstergesidir. Mücadelemiz sürecektir.”
Polisin pankart konusunda ısrarcı olan gençleri gözaltına almakla uyardığı ve pankartın miting alanına sokulmasına izin verilmediği öğrenildi.
TRAMVAY YASAĞI DA GELDİ | 9.45
Metro İstanbul, Emniyet'in Kadıköy'de tramvayı da yasakladığın açıkladı:
Emniyet güçlerinin aldığı karar doğrultusunda T3 Kadıköy-Moda Tramvay Hattımızda seferler yapılamamaktadır.
KADIKÖY ABLUKAYA ALINDI | 9.00
Etkinlik öncesi Kadıköy Rıhtım bölgesi gece saatlerinden itibaren polis bariyerleriyle çevrildi. İstanbul İl Emniyet Müdürü Selami Yıldız da akşam saatlerinde alanda denetim yaptı. Alana girişler, Söğütlüçeşme metrobüs çıkışında oluşturulan arama noktalarından kimlik kontrolü ve üst araması sonrası sağlandı.
Kadıköy'deki 1 Mayıs kutlaması valilik tarafından izin verilse de ara sokaklar ve ana yollar da güvenlik gerekçesiyle kapatıldı.
Siyasi partilere bağlı gruplar, Kadıköy Belediyesi önünde toplanarak müzikler eşliğinde kortejler halinde yürüyüşe başladı. DİSK’e bağlı sendikalar ve meslek odaları ise Haydarpaşa Garı çevresinden Rıhtım’a yürüdü.
VAPUR SEFERLERİ İPTAL
Kutlamalar nedeniyle Kadıköy’e yapılan vapur seferleri iptal edildi.
Kadıköy İskele Meydanı’ndaki etkinliğe DİSK, KESK, TMMOB ve TTB de katıldı. CHP ve TİP üyeleri ve üniversite öğrencileri de Söğütlüçeşme çevresinde toplanarak mitinge destek verdi.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.