CHP: Eğitim Yılı Bakanlığın sistematik saldırılarıyla sona erdi
GÜNDEM2024-25 Eğitim-Öğretim Yılı'nın bugün 20 milyon öğrenciye verilen karnelerle sona ermesi nedeniyle CHP bütün örgütlerinde eşzamanlı bir açıklama yaparak eğitim-öğretimin durumuyla ilgili düşüncelerini kamuoyuna açıkladı. CHP'nin açıklamasında "bu eğitim-öğretim yılı da Milli Eğitim Bakanlığı’nın eksiklikleriyle, ihmalleriyle, laik ve bilimsel eğitime yönelik sistematik saldırılarıyla sona erdi." denildi.
SAMSUN- CHP'nin Eğitim-Öğretim Yılı'nın sona ermesiyle ilgili basın açıklamasını Samsun İl Başkanlığı'nda düzenlenen, Samsun Milletvekili Murat Can'ın da katıldığı toplantıda İl Başkanı Mehmet Özdağ okudu.
Özdağ, “En değerli varlıklarımız, çocuklarımız bugün karnelerini alarak bir eğitim-öğretim yılını daha tamamladılar. Kimileri ilk karnelerinin heyecanını yaşarken, kimileri üniversite yolculuğuna çıkmanın gururunu taşıyor. Tüm evlatlarımızı, gösterdikleri emek ve çabalar için yürekten kutluyor; huzurlu, sağlıklı ve mutlu bir yaz tatili diliyoruz.” diyerek başladığı konuşmasında “ne yazık ki bu eğitim-öğretim yılı da Milli Eğitim Bakanlığı’nın eksiklikleriyle, ihmalleriyle, laik ve bilimsel eğitime yönelik sistematik saldırılarıyla sona erdi” ifadelerini kullandı.
CHP bildirisinde "Başöğretmenimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün "fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür" nesiller hedefi, bugün iktidarın ideolojik saplantılarıyla gölgelenmektedir. İktidarın amacı; sorgulayan, üreten, özgür bireyler değil; biat eden, kanaatkâr ve itaatkâr nesiller yetiştirmektir." vurgusu yapıldıktan sonra şöyle denildi:
Laik ve Bilimsel Eğitime Darbe
"Bakanlık, sembolik değeri olan birçok uygulamayı kaldırarak eğitimin ruhuna zarar vermeye devam ediyor. 2024–2025 yılı itibarıyla ilkokul 1. sınıflarda karne verilmemesi, çocuklarımızın emeklerinin görünmez kılınması anlamına gelmektedir. Oysa bu yaşta çocuklarımızın motivasyonunu artıracak, hatıra olarak saklayacakları bir belge verilmesi gerekirdi.
Temel İhtiyaçlar Görmezden Gelindi
Geçtiğimiz yıl boyunca çocuklarımız temiz suya, ücretsiz bir öğün yemeğe ulaşamadı. Temizlik sorunları çözülemedi, kantin fiyatları veliler için ciddi bir ekonomik yük haline geldi. Afet ve acil durumlara karşı gerekli önlemler alınmadı, birçok okulda kazalar yaşandı. Velilerden bağış adı altında ücretler alındı. Kamu okulları adeta kaderine terk edildi.
Okul Öncesi Eğitimde Ticari Yaklaşım
İktidar, seçim beyannamesinde verdiği “okul öncesi eğitimi zorunlu yapacağız” sözünü tutmadı. Aksine, kamu okulunda dahi katkı payı adı altında ücret talep edilerek okul öncesi eğitim adım adım paralı hale getirildi.
MESEM’ler Çocuk Sömürüsünün Aracı Oldu
MESEM uygulaması çocuk emeğinin sömürüsüne, iş cinayetlerine dönüştü. Sadece bu yıl 13 çocuğumuzu kaybettik. 17 yaşındaki Alperen Enes Ural’ın ölümüne neden olan koşulların sorumluları cezalandırılmadı. Bu tablo, çocuk işçiliğini meşrulaştıran politikaların acı sonucudur.
Çağdışı Müfredat ve İdeolojik Dayatmalar
Bu yıl 1., 5. ve 9. sınıflar, “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” adı verilen, pedagojik değil ideolojik saiklerle hazırlanmış bir programla eğitim aldı. ÇEDES kapsamında cami ve mezarlık temizliği, savaş temsilleri, ağıt yakma gibi bilim dışı ve pedagojik olmayan etkinlikler çocuklara dayatıldı. Veliler, çocuklarını bu uygulamalardan korumak için özel okullara yönelmek zorunda kaldı. Ancak özel okullardaki denetimsizlik, fahiş ücretler ve öğretmen emeğinin sömürüsü de ayrı bir kriz alanıdır.
Proje Okullar ve Torpil Düzeni
Proje okullar adı altında yandaş sendikalara kadro dağıtılmakta, atamalar “bakan onayı” gibi keyfi yöntemlerle yapılmaktadır. Bu uygulama liyakati yok sayan, siyasallaşmış bir eğitim düzeninin tezahürüdür.
Öğretmenler Yalnız Bırakıldı
Cumhurbaşkanı, seçim öncesi mülakatı kaldıracağız dedi. Ancak seçim sonrası mülakat kaldığı yerden devam etti. Sadece 15 bin öğretmen ataması açıklandı, bu sayının büyük kısmı yalnızca beş branşa ayrıldı. Milyonlarca öğretmen adayı yine hayal kırıklığı yaşadı. Öğretmenler şiddete maruz kaldı, öldürüldü; talepleri yok sayıldı. Öğretmenlik Meslek Kanunu, öğretmenlerin özlük haklarını geliştirmek yerine sorunları derinleştirdi.
Deprem Bölgesi Unutuldu
6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen, afet bölgesinde yaşayan çocukların ve öğretmenlerin yaşadığı sorunlar çözülemedi. Bu ihmaller, yalnızca eğitimin değil insan hayatının da önemsenmediğini gösteriyor."
2024-25 Eğitim-Öğretim Yılı'nın sona ermesi nedeniyle CHP'nin bütün örgütlerinde eşzamanlı olarak yaptığı basın toplantısının sonunda şöyle denildi:
Cumhuriyet Halk Partisi olarak;
? Tüm bu sorunların çözülmesi,
? Parasız, laik, bilimsel ve kamusal eğitim sisteminin inşa edilmesi,
? Öğretmenlerin haklarının güvence altına alınması,
? Her çocuğun nitelikli, güvenli ve eşit eğitim hakkına kavuşması için mücadelemizi sürdüreceğiz.
Çocuklarımızın geleceği için, laik, bilimsel ve çağdaş eğitim için, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün izinde, kararlılıkla çalışmaya devam edeceğiz.
İlginizi Çekebilir