© BRT

İnsan duygusal ve sosyal bir varlıktır: “Bilinç Akışı”

KORKUT AKIN yazısı: “Güneşin altında yeni bir şey yok” denir ya, yaşamın tekdüzeliğini anlatmak için. Oysa her gün, her saat, her an bir şeyler değişiyor, bir şeyler gelişiyordur.

                                                                           

İnsanın duygusal ve sosyal bir varlık oluşuyla da doğru orantılı, kendini yenilemesi, geliştirmesi, güçlendirmesi, gönendirmesi en hızlı, en kolay, en iyi sanatla oluyor.

Ömer Onay, bu duygusal ve sosyal varlığa “bilinç akışı” sağlamak için renkleri kullanan, hem de iyi kullanan bir ressam. Onay, sadece ressam değil, aynı zamanda grafiker, sanat yönetmeni, reklamcı. Bilirsiniz, reklamcılar çarpıcı işler yapmak zorundadır, okuru, izleyiciyi, hedef kitleyi yakalamak için. Bu deneyim ve bilgi birikimiyle rengin ahengini yakalamış birinden söz ediyoruz. 19 Haziran günü, Atatürk Kültür Merkezi’nde açılan ve 6 Temmuz’a dek gezilebilecek sergide yer alan resimler geçmişten geleceğe bir akışın da anlatıcısı; hem rengârenk hem renk ahenk. Ömer Onay’ın resminde rengin canlı, çarpıcı ve güçlülüğünün yanında kıvrımların taşıdığı gizil gücü görüyoruz. Kendi ezgisini kendi içinde taşıyan, kimi zaman zıtlıklar içeren, kimi zaman buluşmalarıyla yeni bir form kazanan resimler bunlar. 

Ömer Onay’ın resimlerinde renk, leke, çizgi, desen bir arada denge kurarken geleneksel kültürün o çok renkliliğini de izliyoruz. Şairin şiirce, “Dörtnala gelip Uzak Asya'dan / Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan / bu memleket, bizim” diye betimlediğini Ömer Onay, renk ve desenle betimliyor.

…ve artık biliyoruz ki, “Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür / ve bir orman gibi kardeşçesine”.

 

İlksel insanın mağara duvarlarına nakşettiği figürleri, kuşkusuz günümüz bilinciyle duvarlarımızda izlememize olanak sağlıyor “Bilinç Akışı”ndaki resimler. Birbirini tanımlayan ve tamamlayan iç içe geçmiş, bu anlamda da kendi ahengini bulmuş çalışmalar, hangi açıdan bakılırsa bakılsın (güne, duyguya, ışığa, işinize bağlı olarak yepyeni anlamlar yüklenir resimler) iki boyutlu olsa da, canlanıyor ve yaşamı sımsıkı sarıyor.

 

Küçük bir not: Öteden beriye, galerilerin gezilmediğinden, resimlerin izlenmediğinden yakınırken “yağmurdan kaçmak için galeriye sığınan insanlar” denir… Bu kez, güneşin yakıcı sıcağından ve betona çevrildiği için “ısı adası” oluşturan, buna da bağlı olarak yakıcı ve yıkıcı olan küresel ısıtmadan kaçınmak için bile olsa girdiğiniz “Bilinç Akışı” sergisi, size yeni heyecanlar yaşatacak.

 

Bilinç Akışı
Ömer Onay
Sergi
Atatürk Kültür Merkezi, 19 haziran/06 Temmuz 2025

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER