© BRT

Özel 'Kutuplaşmayacağız, kucaklaşacağız' diye Tuzla'ya çağırdı

CHP Genel Başkanı'nın İstanbullulara yaptığı çağrı ile 43'üncü miting Tuzla'da gerçekleşiyor. Özel'in konuşması öncesi CHP'nin cumhurbaşkanı adayı ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun mektubu okundu. Özel konuşmasında önemli mesajlar verdi...

19 Mart'ta İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun ve belediye yöneticilerinin gözaltına alınması ile başlayan eylemler Saraçhane'de tam 1 hafta sürdü. İmamoğlu ve birçok yöneticinin tutuklanması sonrası CHP eylemleri hem il hem de ilçelerde yaygın şekilde gerçekleştirme kararı aldı. 19 Mart sonrası 43'üncü buluşmasını Tuzla'da yapma kararı alan CHP'nin çağrısına yine on binlerce kişi katıldı.

Mitingde öncelikle CHP İl Başkanı Özgür Çelik'in tutuklu cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun Silivri'den gönderdiği mesajı okuyacak. Mektubun ardından CHP lideri Özgür Özel hem İmamoğlu ve tutuklu diğer belediye başkanlarının durumları, dosyalarına ilişkin hem de gündeme ilişkin açıklamalarda bulunacağı konuşmasını gerçekleştirecek.

19 Mart'ta İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun ve belediye yöneticilerinin gözaltına alınması ile başlayan eylemler Saraçhane'de tam 1 hafta sürdü. İmamoğlu ve birçok yöneticinin tutuklanması sonrası CHP eylemleri hem il hem de ilçelerde yaygın şekilde gerçekleştirme kararı aldı. 19 Mart sonrası 43'üncü buluşmasını Tuzla'da yapma kararı alan CHP'nin çağrısına yine on binlerce kişi katıldı.

Mitingde öncelikle CHP İl Başkanı Özgür Çelik'in tutuklu cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun Silivri'den gönderdiği mesajı okuyacak. Mektubun ardından CHP lideri Özgür Özel hem İmamoğlu ve tutuklu diğer belediye başkanlarının durumları, dosyalarına ilişkin hem de gündeme ilişkin açıklamalarda bulunacağı konuşmasını gerçekleştirecek.

EKREM İMAMOĞLU: KORKTUKLARI İÇİN TUTSAK EDİLDİK

CHP’nin cumhurbaşkanı adayı, seçilmiş İBB ve TBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Tuzla sahilini dolduran on binlere, Silivri’deki hücresinden seslendi.

İstanbul’un en batısındaki Silivri’den en doğusundaki Tuzla’ya hücresinden selam yollayan İmamoğlu gönderdiği, Çelik tarafından kamuoyu ile paylaşılan mektubunda şunlar ifade etti:

“Aziz şehir İstanbul’un bir ucundan bir ucuna, Silivri’den Tuzla’ya selam olsun. İstanbul’umuzun kendine has, güzel ilçesi Tuzla’nın güzel insanları, kıymetli hemşerilerim… Güler yüzlü hanımefendilerimiz, kıymetli beyefendilerimiz, sevgili gençler ve güzel çocuklar; merhaba! Tuzla, tam 32 yıl sonra Cumhuriyet Halk Partisi’nin sosyal belediyeciliğine kavuştu, icraatçı ve halkçı kimliğiyle tanıştı. Tuzlalılar, İstanbul’un en genç belediye başkanlarından Eren Ali Başkanımıza yürekten güvendi. Onun enerjisiyle, azmiyle Tuzla’ya canla başla hizmet edeceğine inandı. O da sağ olsun sizlerin güvenini hiç boşa çıkarmadı, çıkarmayacak.”

“2019’DAN BU YANA TUZLA’DA ÇOK ŞEY DEĞİŞTİRDİK”

“Biz, 2019’dan bu yana Tuzla’da çok şey değiştirdik. Bu değişimi en çok ve en derinden sizler yaşadınız, sizler hissettiniz. Tuzla’ya kreşler açtık ve okul öncesi eğitim imkanlarına ulaşmada yaşanan büyük adaletsizliği bitirmeye çalıştık. Kreş çağında çocuğu olan annelere iş bulup, çalışabilmeleri için fırsat sunduk. Kent Lokantası açtık ve ağır ekonomik koşullar yüzünden yeterince beslenemeyen, sağlıklı, kaliteli gıdaya bütçesi yetmeyen vatandaşlarımızın yanında olduk. Bölgesel İstihdam Ofisimizi hizmete sunduk. Başta gençler, kadınlar olmak üzere, Tuzlalı hemşerilerimizin işe yerleşmelerine aracılık ettik. KİPTAŞ sosyal konutlarımızla, çok değerli bir konut edinme modelini hayata geçirmeye başladık. Hem de iktidarın bütün engellemelerine rağmen. Tuzla için yaptıklarımızın listesi çok uzun. Çünkü milletin parasını millete verirseniz, bir avuç azınlığa değil, milletin tamamına hizmet ederseniz, daha önce görülmemiş kadar çok icraat yaparsınız, iş üretir, hizmet sunarsınız.”

“KARŞILARINDA, ONLARI HER SEÇİMDE SANDIĞA GÖMMÜŞ BİR ADAY OLUNCA…”

“Bizimle icraatta, hizmette yarışamadıkları için, sandıkta karşımıza çıkmaya korkuyorlar. O korkuyla bizleri tutsak edip, koltuklarını korumaya uğraşıyorlar. Karşılarında, onları her seçimde sandığa gömmüş bir aday olunca, çareyi diploma iptalinde, yalanlara, iftiralara dayalı soruşturmalarda arıyorlar. Devletimizi sahte diploma çeteleri karşısında aciz hale düşürenler, benim usule, hukuka uygun diplomamı iptal ettirmek için üniversiteye, yargıya baskı yapıyorlar, hakimleri değiştirip duruyorlar. Diplomam hızla iptal edilsin diye üniversiteye yazılar yazıp, baskı yapan savcılık, benim ve arkadaşlarım hakkında, Ekim 2024’te başlattığı soruşturmayı sonuçlandırıp iddianameyi hala hazırlayamadı. Tam 9 aydır aradıklarını bulamadıkları için, ortada iddianame yok. O iddianame önümüze gelecek ve bütün iftiraları, kumpasları, yalanları bir bir yüzlerine vuracağız.”

“HAK YEMEYEN, HAKKINI DA YEDİRMEYEN MİLYONLAR KAZANACAK”

“Ne yapsalar boş. Bu iktidar için çareler tükendi. Gerçeklerden kaçamayacaklar. Sandığı milletten kaçıramayacaklar. Milli irade hükmünü verecek ve hak yerini bulacak. Hiç tükenmeyen umudumuz ve cesaretimizle… Herkesi bir ve eşit gören, iyilik dolu kalplerimizle… Herkes için her yerde adalet ve hürriyet isteyen tertemiz vicdanımızla biz kazanacağız. Durmayacağız, haykıracağız: Herkes için, her yerde; önce adalet, önce hürriyet! Hak yemeyen, hakkını da yedirmeyen milyonlar kazanacak. 86 milyonun birliği, kardeşliği kazanacak. Tek bir fani kişi kaybedecek, ilelebet yaşayacak olan bu aziz millet kazanacak. Her şey çok güzel olacak. Ekrem İmamoğlu. Silivri Zindanı.”

"MURAT ÇALIK SERBEST BIRAKILMALI"

Çelik, hakkında tahliye istenen hasta tutuklu Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık'ın tahliye edilmesi talebini Tuzla'dan yeniledi. "İzmir'de tedavi gördüğü hastaneden cezaevine sevk edildi. İki kez kanser atlatmış. Cezaevi koşullarında 21 kilo kaybetmiş, hastalığının nüksetme ihtimali var. O raporun sonucu ne olursa olsun toplum vicdanı çığlık atıyor. Bu zulüm sonlanmalıdır." dedi.

ÖZGÜR ÖZEL TUZLA'DAN SESLENİYOR

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Tuzla'da buluşan İstanbullulara seslenmek için kürsüye çıktı. Özel, konuşmasına Tuzlalıları selamlayarak başladı. 43'üncü defa sokakta olduklarını hatırlatan Özel, "Bir kez daha adalet için, özgürlük için, tersanelerde, fabrikalarda alınteri dökenler için, eli nasırlı kardeşlerimiz için buradayız" dedi.

"KURTULUŞ YOK TEK BAŞINA, YA HEP BERABER YA HİÇ BİRİMİZ!"

Özel'in konuşmasında öne çıkanlar:

"Bu meydanları dolduranlar, Ekrem Başkana, belediye meclis üyelerine ve seçtiklerine, iradelerine sahip çıkmak için, emekli işçi için, işçi memur için, memur gençler için, esnaflar çiftçiler için burada. Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiç birimiz!

'O meydanlar dolmaz, yavaş yavaş söner' diyenlere hep beraber gösterdik. enerjimiz yüksek, bitiremezsiniz. İrademiz çeliktendir bükemezsiniz. İnsanımız yüreklidir, korkutamazsınız. Ne diyordu Erdoğan; '30 gün sonra insan içine çıkamayacaklar. Birbirlerinin yüzüne bakamayacaklar. İşte Ekrem Başkanın emaneti burada. Ben CHP Genel Başkanı olarak Tuzla'dan Türkiye'nin gözünün içine baka baka söylüyorum ki; arkadaşlarımız masumdur, Erkem Başkan masumdur. Ancak karşımızda bir iftira çetesi vardır. Birazdan onun maskesini düşüreceğiz.

Ben bütün Türkiye'deyim, sen neredesin Erdoğan?! Sokağa çıkabilir mi? Hayır. Pazar gezebilir mi? Hayır. İşte salon adamı Erdoğan. Çık karşımızda cesaretin varsa 2 Kasım'da sandığı getir.

CHP tam tamına 22 ilde 4 gün üst üste Anadolu'dayız. CHP olarak hem Ağrı'dayız hem Aksaray'da. Parti her yerde. Örgüt her yerde. Mücadele ve çalışma her yerde. Görüyor musunuz, iktidara yürüyoruz.

"TÜRKİYE'Yİ KOLAY ÖLÜMLER ÜLKESİ OLMAKTAN ÇIKARACAĞIZ"

Tuzla, 1992 yılında kurulmuş bir ilçe. 7 seçim gördü. 6'sında yenildik kaybettik. Kurulduğundan beri Tuzla'da kaybetmiştik. 92'de kurulduğunda daha doğmamış, partinin evladı o gün 30 yaşındaki Eren Ali'ye güvendik, aday ettik. Tuzla güvendiği oy verdi.

İşçi memleketi hep iş cinayetleri ile gündeme gelir. Birisi bir yüzükle gemiler, gemicikler alırken her gün o gemileri yapanlar kanser oluyor, can veriyorlar. 30 bin 200 işçinin öldüğü Türkiye'de 2025 yılının ilk 6 ayında 961 işçi iş cinayetlerine kurban giderken Erdoğan, sermayeyi duyup onların üretim hırsını baskılamamak için gerekli tedbirleri almadı. Elbette iktidarımızda ülke kazanacak, zenginlik getireceğiz. Ama bu ülkeyi kolay ölümler ülkesi olmaktan çıkaracağız. İşçinin bu kadar canının ve alın terinin değersiz olduğu bir ülkeyi kabul etmiyoruz.

Birileri fildişi kulelerinden, saraylarından kibirli kibirli bakarken buradan sesleniyorum: Sizinle meselemiz var. İşçilere tepeden bakan ve karınca gibi gören iktidara sesleniyorum: Karıncanın kardeşi var, o da Cumhuriyet Halk Partisi'dir.

"İSTANBUL SÖZLEŞMESİNDEN ÇIKANLAR KADIN CİNAYETLERİNDEN BİRİNCİ DERECEDEN SORUMLUDUR"

Maalesef kimse güvende değil. Tersanedeki, tezgahın başındaki, madendeki işçi güvende değil. Yenidoğan bebekler, güneşin altında Mehmetçiğimizin şehit olması, ormanı kurtarayım derken hayatını kaybedenler... Kadın cinayetlerinden bir tanesi daha bugün yaşadık. Saliha Akbaş katledildi. Kadın cinayetleri politiktir. Tercihlerin sonucudur. İstanbul Sözleşmesinden çıkanlar, kadına karşı şiddetin mücadelesinin önünde duranlar, nafaka hakkına bile göz dikenler kadın cinayetlerinden birinci dereceden sorumludur. Hesap soracağız. Artık sizi o koltuklarda oturtmayacağız.

"TORBACIYI NARKOTİK ŞUBE MÜDÜRÜ YAPMIŞ BU NAMUSSUZLAR!"

Devlete ait hiçbir şey güvende değil. Yıllarca sınav sorularını FETÖ'cülere çaldıranlar, son LGS sınavına şaibe düşürenler, eldeki her şeyin çalındığı günlere geldik. Sahte diplomalar düzenlemişler, sahte ehliyet belgeleri düzenlemişler. Maalesef bu ülkede çalışan, sınavı kazanan 1 milyon öğretmen atanmazken, 300 atanmamış öğretmen intihar etmişken, bazı uyanıklara sınava bile girmeden diplomalar veren 250 bin liraya diploma satan bir sistem 2025 yılında Türkiye'de olmuştur. Maalesef aylar sonra haber olunca bakanlık tarafından doğrulanmıştır.

İnsan çıldıracak gibi değil diyor. 7 Ocak'ta 23 ilde, 23 Mayıs'ta 12 ilde toplam 35 ilde 197 şüpheliden 150 adli kontrol ile serbest bırakıldı. 30 yaşında 9 aylık belediye başkanını, kasasında mühür çıkan belediye başkanını gözaltına alanlar, 9 aydır bu skandalı örtüyorlar. Öbür tarafta sabah 6'da yaz, burada 9 aydır gizle. AKP'nin pislik paçasından akmaktadır. Bunu nasıl gizliyorsun? Çünkü bunun içinde Osmanlı torunuyum diyen şarlatan burada. Bakan yardımcın burada. Övünerek yazdığı 6 belgeyi özgeçmişinden kaldırmış. Nereye gitsen AKP var. Torbacıyı narkotik şube müdürü yapmış bu namussuzlar! Sarayda oturan biri diyor ki; 'Millet aç, ne diye diploma konuşuyorsunuz' Milleti aç bırakan da sensin, işsiz bırakan da sensin.

Bunların tamamı bu rejimin başıma musallat ettiği liyakatsiz, partizan adamlardır. Bu listelerin tamamını ortaya çıkarana kadar peşini bırakmayacağız. (CHP'nin 1 Aralık 2022 yılında verilen sahte diploma önergesini okudu) Sonuç, AKP oyları ile reddedilmiş. Şimdi çıkmış 7 aydır biliyorduk, diyorsun. Marifet sanki."

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bazı savcı ve avukatların İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik dava borsası oluşturduğuna dair elinde kanıtların olduğunu ve yarın HSK'ya sunacaklarını duyurdu.

Özel'in çok konuşulacak açıklaması şöyle:

"Hiçbir kanıt yokken iftira attıranlar şimdi onlara kanıt bulamadıkları için iyice telaşa kapılıp bir yandan saçmalarken, bir yandan da akıl almaz şeylere cüret etmeye başladılar.

"KANITLARIN ELİMİZDE OLDUĞUNU TÜRKİYE'YE İLAN EDİYORUM"

Şu anda buradan mesleklerini kötü yapan, kötüye kullanan bazı savcılarla onların elçisi, aracısı, bazı avukatların gidip kişilerle görüşüp 'Beni savcı bey yolladı. Avukatlığını yapacağım. Şu ifadeyi vereceksin. Şunları söyleyeceksin. Şu kadar da para vereceksin' diyerek bir çetenin İBB, İstanbul Büyükşehir Belediye Davası Borsası oluşturduğunun, bununla ilgili duyumlar değil, kanıtların elimizde olduğunu Türkiye'ye ilan ediyorum.

Bir avukatın, bir avukatın adı M. Y. Bir avukatın, bir avukatın gezip şirketleri, 'Sana da şu gelebilir, bu gelebilir. Şöyle yaparsan seni kurtarırım' dediğini, bazı tutukluların aileleriyle temas kurduklarını, hatta bugün içeride olan bir tutuklunun geçmişte bunlarla görüştüğünü, bu avukatın dediği parayı bankadan çektiğini, dekont elde, bu avukatın yolladığı kişilere banka şubesinde teslim ettiğini, tarih belli, saat belli, dekont belli, kamera kayıtları orada.

Ve bu kişilerin bu parayı alıp avukata götürdüklerini, avukatın bir savcının ismini açıkça söyleyerek "Bu ifadeleri şu gün bu kişi gelip şu ifadeyi verecek." dediğini, bu dediğinin gerçekten de o dediği gün olduğunu, bu ispatla diğerlerine bir şeyler yaptırdığını, yetmez, bu kişileri telefonda kısa da olsa savcıyla görüştürdüğünü bilmiyorum. Bilmiyorum, elimde kanıtım var. Bunu yarın Hakimler Savcılar Kurulu'na veriyorum.

Hani 560 milyar dolar rüşvet var dediler de Ekrem Başkana bir kör kuruşu ispat edemediler ya. Milyonlarca dolarlık bir borsayı deşifre etmek hepimizin elinde. Samimi çağrımdır. HSYK'ya yarın tarih, gün, saat, dekont vereceğiz. HSK'ya avukatın 40 dakikalık telefon, WhatsApp görüşmesinin ses kaydının dökümünü vereceğim. HSYK dökümünü vereceğim.

O döküme göre işlem başlatır ve kanıta ulaşmak isterse ses kaydı HSK Murat Kıplarının elindedir, emrindedir. Bu, bu işi, bu işi ayrıca şu şekle döndürmüşler: Bir evde arama yaparken bir zarf, sarı bir zarf, içinde 15 bin lira mı, 15 bin dolar mı bir para, adamın parası. Dört ay sonra birisine, 'Senden sırf şu ifadeyi istiyorum' o kişiye 'Sarı zarfı ben verdim de' 'Rüşvet olarak verdim de, şirketini kurtar'.

Yani eldeki eski ifadelerden şimdi yalancı şahitlerle yalandan ispat, delil üretmeye çalışan FETÖ'cülerin önceden yaptığını şimdi bu aşamada yapmaya çalışan, eline yüzüne bulaştırmış, harama bulaşmışlara teslim olursak namerdiz.

Avukatın adı Mehmet Yıldırım. Şimdi bu avukatı baroya, barolar birliğine şikayet edeceğiz. Bu savcıyı hakimler, savcılar kuruluna şikayet edeceğiz. Ve eğer gerçekten bir soruşturma açılırsa, bu savcılar, bu ak toroslar çetesi dağıtılırsa, doğru savcı, herkesin güvendiği namuslu savcılar buraya yollanırsa, doğru heyetler oluşursa anlımız açık, canlı yayınlar açık. Millet görecek doğruları, Türkiye'nin de o günden sonra önü açık.

Buradan siyasi partilere sesleniyorum. Örneğin AK Parti'de bu pisliğe sessiz kalmayacak namuslu insanlara sesleniyorum. Örneğin, bir önceki Adalet Bakanı Abdülhamit Gül yarın talep etsin. Bilgileri, belgeleri verelim. Mevcut Adalet Bakanı bu çeteden rahatsız, cesaret göstersin, hep beraber dağıtalım. Biz yargıdan değil, çeteden bıktık arkadaş.

Bu savcıların başındaki başsavcının boğazda oturduğu evin yenileme, restorasyon, tadilat maliyeti bugünkü parayla 56 milyon. Öbür savcılar lojmanda, dairesinde otursun, kirada otursun, bu operasyona gelenler villada otursun. O gün de söyledim, bugün de söyledim, söylüyorum. Set kayaya çattın oğlum.

Hadi açıklama yapın. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan kamuoyuna duyurulur: Hiçbir savcımız, hiçbir savcımız, hiçbir tutuklunun oğluyla, eşiyle telefon teması kurmamış. Hiçbir savcımız bir avukat kanalıyla WhatsApp'ta yazışmamış.

'Sana pazartesi şunu getiriyorum', 'Salı da bu ifadeyi verecek. Nasıl ifade vereceğini söylüyorum' yazışmaları olmamış. Hiçbir avukat ifade karşılığı para talep etmemiş. Bundan savcı beylerin haberi var dememiş. Gösterdiği işler olup da bunu savcıyla ispat etmemiş. Hiçbir savcımız bir avukatın telefonuyla bir tutuklunun ailesiyle görüşmemiştir. Yaz bakalım göreyim hadi, yaz bakalım göreyim."

 

Kaynak:Halk TV Haber Merkezi

 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER