HÜSEYİN KAZAZ KÜLTÜR MERKEZİ SANATÇILARINDIR

Sanatın susturulmaya, kültürün arka sokaklara itilerek gözlerden kaçırılmaya çalışıldığı bir dönemde, Trabzon’un gözbebeği Hüseyin Kazaz Kültür Merkezi de bürokratik işgalin kıskacında. Valilik, fazla personelini istihdam etmek için bu tarihi mekânı ele geçirmek istiyor. Kültürel yaşamın kalbi olan bir yapıyı, masa başı görevler için bir ofis karmaşasına çevirmek hangi aklın ürünü olabilir? Şehirler betonla değil, kültürle nefes alır. Şayet kültürel alanlar memur yığınına kurban edilirse, Trabzon bir taş yığınına dönüşmeye mahkûm şimdiden…
Hüseyin Kazaz Kültür Merkezi, yıllardır tiyatroya, sanata, edebiyata kucak açmış, Trabzon’un kültürel belleğinde önemli bir yer edinmiştir. Şimdi ise, sahnesinden yükselen replikler, duvarlarında yankılanan alkışlar yerini memur yazışmalarına, evrak dosyalarına mı bırakacak? Şehirlerin belleğini oluşturan, insanları ortak bir sanatsal paydada buluşturan kültürel merkezlerini yok etmek, ancak sanata karşı derin bir duyarsızlığın göstergesidir. Kültür merkezini ele geçirmek, bir tiyatro salonunu, bir şiir gecesini, bir resim sergisini gasp etmektir!
Bürokrasi, kendi hantallığını çözmek için sanatı boğamaz! Valiliğin fazla personelini yerleştireceği başka alanlar, boş binalar mutlaka vardır. Ancak tiyatronun, sanatın, şiirin barınacağı başka bir çatı sunulmuyorsa, bu yalnızca bir mekân sorunu değil, sanat düşmanlığıdır.
Trabzon, her zaman kültür ve sanatla anılmış bir şehir olmuştur. Burası yalnızca doğal güzellikleriyle değil, Karadeniz’in coşkulu dalgalarına benzeyen sanatsal enerjisiyle de bilinir. Şimdi bu enerjiyi kesmek, Trabzon’un yüzünü sönük bir resmi evrak çarkına mahkûm etmek, yalnızca sanatçılara değil, Trabzon halkına da ihanettir.
Kültür merkezini kapatmak demek, sanatçıyı sürgüne göndermek demektir. Oysa, sanatın sesi, susturulamaz! Trabzon’un kültürel damarlarını tıkamak isteyenlere karşı, sanatçılar ve sanatseverler bir arada durmalıdır. Valilik, bu kararını bir daha gözden geçirmelidir.  Hüseyin Kazaz Kültür Merkezi'nde sanatın ışığı sönmemelidir. Aksi takdirde, yalnızca bir bina değil, bir şehrin ruhu da kaybolacaktır…